Ana içeriğe atla

LISA - Thunder Türkçe Çeviri

 LISA - Thunder Lyrics ve Türkçe Sözleri



Got that uh-huh, that uh-huh

Big, big uh-huh, uh-huh

That uh-huh, uh-huh

Big, big uh-huh, yeah


Something a little like thunder

Got that make you wonder

"How did she become her?"

Yeah, you can't fit it into just one word

Boom, boom, shake the ground

Better make room 'cause I'm coming now (Yeah)

Careful how you move though

Might meet my alter ego

Boom, boom, underground

Better make way 'cause I'm coming now


Make way, make way, make way

Taking space up in the sky

I got that boom, boom so high

When I step in, you gon' see why

I'll take my place up ahead

No, you said I'll never get by

Now look at me, I'm so high

You wanna know what it feels like

It's like


Got that uh-huh, that uh-huh

Big, big uh-huh, uh-huh

That uh-huh, uh-huh

Big, big uh-huh, yeah


Try me a little bit, baby

It's gonna drive ya crazy

My energy, everything, cannot contain it

You can't put me in a box

You can't teach me how to stop

I'ma collar poppin' pocket rocket, see me at the top


Baby, um, I'm a star

Let me show you how it's done, like, ta-da

No, they do not come any realer, don't come any bigger

Eight figure in my bag with a figure, eight figure

Like, mm, this is who we are, mm, can't break it apart


Make way, make way, make way

Taking space up in the sky

I got that boom, boom so high

When I step in you gon' see why

I'll take my place up ahead

No, you said I'll never get by

Now look at me, I'm so high

You wanna know what it feels like

It's like


Got that uh-huh, that uh-huh

Big, big uh-huh, uh-huh

That uh-huh, uh-huh

Big, big uh-huh, yeah

Got that uh-huh, that uh-huh

Big, big uh-huh, uh-huh

That uh-huh, uh-huh

Big, big uh-huh, yeah


Album: "Alter Ego"


LISA - Thunder | Türkçe Çeviri ve Analiz

Bölüm Bölüm Çeviri


Giriş:

(Orijinal)
Got that uh-huh, that uh-huh
Big, big uh-huh, uh-huh
That uh-huh, uh-huh
Big, big uh-huh, yeah

(Türkçe Çeviri)
Aldım o uh-huh, o uh-huh
Büyük, büyük uh-huh, uh-huh
O uh-huh, uh-huh
Büyük, büyük uh-huh, evet

Analiz: Şarkının giriş kısmı ritmik bir tekrar içeriyor. "Uh-huh" ifadesi özgüvenli bir enerji yayarken, "big, big" vurgusu büyüklüğü ve gücü simgeliyor.


Birinci Kıta:

(Orijinal)
Something a little like thunder
Got that make you wonder
"How did she become her?"
Yeah, you can't fit it into just one word

Boom, boom, shake the ground
Better make room 'cause I'm coming now (Yeah)
Careful how you move though
Might meet my alter ego
Boom, boom, underground
Better make way 'cause I'm coming now

(Türkçe Çeviri)
Biraz gök gürültüsüne benzer bir şey
Seni düşündürecek bir şey
“O, nasıl böyle biri oldu?”
Evet, bunu tek bir kelimeye sığdıramazsın

Boom, boom, yeri sars
Yer açsan iyi olur, çünkü geliyorum (Evet)
Dikkatli hareket etmelisin
Alter egomla tanışabilirsin
Boom, boom, yeraltı
Yol açsan iyi olur, çünkü geliyorum

Analiz: LISA, kendisini gök gürültüsüne benzeterek güçlü bir varlık olduğunu vurguluyor. “O nasıl böyle biri oldu?” sorusu, onun başarısını ve gelişimini sorgulayanlara bir yanıt niteliğinde. “Alter ego” ifadesi ise sahnedeki güçlü personasına bir gönderme olabilir.


Nakarat:

(Orijinal)
Make way, make way, make way
Taking space up in the sky
I got that boom, boom so high
When I step in, you gon' see why

I'll take my place up ahead
No, you said I'll never get by
Now look at me, I'm so high
You wanna know what it feels like
It's like

(Türkçe Çeviri)
Yol aç, yol aç, yol aç
Gökyüzünde yer kaplıyorum
Boom, boom, çok yüksekteyim
İçeri adım attığımda nedenini göreceksin

Ön sıradaki yerimi alacağım
Hayır, sen “başaramaz” demiştin
Şimdi bana bak, çok yüksekteyim
Nasıl bir his olduğunu bilmek mi istiyorsun?
İşte böyle

Analiz: Bu kısım özgüven ve başarı temasını pekiştiriyor. “Gökyüzünde yer kaplıyorum” ve “çok yüksekteyim” ifadeleri, onun zirveye ulaştığını ve kimsenin onu durduramayacağını anlatıyor. Başta şüphe duyanlara karşı bir meydan okuma da içeriyor.


İkinci Kıta:

(Orijinal)
Try me a little bit, baby
It's gonna drive ya crazy
My energy, everything, cannot contain it
You can't put me in a box
You can't teach me how to stop
I'ma collar poppin' pocket rocket, see me at the top

(Türkçe Çeviri)
Beni biraz dene, bebeğim
Bu seni deli edecek
Enerjim, her şeyim, kontrol edilemez
Beni bir kutuya sığdıramazsın
Bana nasıl duracağımı öğretemezsin
Yakalığımı kaldırıp zirveye fırlayan bir roketim, beni zirvede gör

Analiz: LISA burada özgürlüğünü ve sınır tanımayan enerjisini vurguluyor. “Beni bir kutuya sığdıramazsın” ifadesi, onun kalıplara uymadığını ve kendi yolunu çizdiğini gösteriyor. “Pocket rocket” benzetmesi ise küçük ama güçlü olduğunu ima ediyor.


Köprü:

(Orijinal)
Baby, um, I'm a star
Let me show you how it's done, like, ta-da
No, they do not come any realer, don't come any bigger
Eight figure in my bag with a figure, eight figure
Like, mm, this is who we are, mm, can't break it apart

(Türkçe Çeviri)
Bebeğim, hmm, ben bir yıldızım
Sana nasıl yapıldığını göstereyim, işte böyle, ta-da!
Hayır, onlar daha gerçek ya da daha büyük olamaz
Çantamda sekiz haneli (milyonlar) var, sekiz figür
Hmm, işte biz buyuz, hmm, bunu parçalayamazsın

Analiz: Burada başarı ve lüks yaşam vurgulanıyor. "Eight figure in my bag" ifadesi, sekiz haneli (milyon dolarlık) servetini anlatıyor. "Ben bir yıldızım" cümlesi, LISA’nın kendine duyduğu güveni ve sektörün zirvesindeki yerini perçinliyor.


Nakarat (Tekrar)

(Orijinal)
Make way, make way, make way
Taking space up in the sky
I got that boom, boom so high
When I step in you gon' see why
I'll take my place up ahead
No, you said I'll never get by
Now look at me, I'm so high
You wanna know what it feels like
It's like

Got that uh-huh, that uh-huh
Big, big uh-huh, uh-huh
That uh-huh, uh-huh
Big, big uh-huh, yeah

(Türkçe Çeviri)
Yol aç, yol aç, yol aç
Gökyüzünde yer kaplıyorum
Boom, boom, çok yüksekteyim
İçeri adım attığımda nedenini göreceksin

Ön sıradaki yerimi alacağım
Hayır, sen “başaramaz” demiştin
Şimdi bana bak, çok yüksekteyim
Nasıl bir his olduğunu bilmek mi istiyorsun?
İşte böyle

Aldım o uh-huh, o uh-huh
Büyük, büyük uh-huh, uh-huh
O uh-huh, uh-huh
Büyük, büyük uh-huh, evet

Analiz: Şarkı özgüvenli bir kapanış yaparak, LISA'nın başarısına meydan okuyanlara yanıt verdiğini vurguluyor. Tekrarlanan "uh-huh" kısmı, şarkının enerjik yapısını destekliyor.


Genel Analiz

  • Temalar: Güç, özgüven, zirveye ulaşma, meydan okuma, kendini aşma.
  • Duygular: Gurur, azim, özgürlük hissi, üstünlük duygusu.
  • Anahtar Kelimeler: Boom, thunder, star, alter ego, eight figure, high.
  • Öne Çıkan Satırlar:
    • “You can't put me in a box” → Kalıplara sığmayan, kendi yolunu çizen bir karakter.
    • “Now look at me, I'm so high” → Önceden şüphe duyanlara karşı bir zafer vurgusu.
    • “Make way, make way” → Güçlü bir giriş ve yerini sağlamlaştırma isteği.

Sonuç

"Thunder", LISA'nın özgüvenli, güçlü ve sınırları zorlayan kişiliğini yansıtan bir şarkı. Şarkının enerjik yapısı ve tekrar eden motifleri, onun azmini ve zirveye tırmanışını anlatıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri

  Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri  I am not the only traveler tek gezgin ben değilim Who has not repaid his debt borcunu ödememiş olan I've been searching for a trail to follow again tekrar takip etmek için bir iz arıyordum Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim What the hell I'm supposed to do ne halt etmemi bekliyorsun And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim Not to ride along with you seninle gelmemek için I had all and then most of you, some and now none of you sana ve sonra daha fazlana sahiptim, birazına ve şimdi hiçbir şeyine Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür I don't know what I'm supposed to do, haunted by the ghost of you ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, senin hayaletine musallat oldum Oh, take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür When the night was full of terrors gece dehşetlerle ...