Ana içeriğe atla

Russ - How Long TÜRKÇE ÇEVİRİ

 Russ - How Long Lyrics


Yeah, yeah


How long, how long, how long, how long

'Til the pieces of you are gone?

How long, how long, how long, how long

'Til you're a stranger again?

'Til you're dating someone famous again?

'Til I don't even think about the places we've been

How long, how long, how long, how long

'Til the pieces of you are gone?


Yeah, when I was with you, I felt twice as rich (I did)

Now without you, this mansion feels like it's as twice as big

The emptiness is palpable, the silence feels like suffocation

My New Year's resolution was to stop drinkin', now I'm fuckin' faded

Everywhere I go, everything I do, I still see you

'Cause we went everywhere together, we did everything together

I still see you (Yeah, yeah)

Your jewelry and your Polaroid pictures

Scattered around my house, your Burberry scent lingers

I'm eatin' sushi, and they askin' where you at

And I tell them, "I don't know," all I know is that I miss her

Drinkin' wine, and I pour enough for two

Then I realize I don't you by my side

Booked a trip, but it just don't feel the same

Without you next to me on the plane, by my side


How long, how long, how long, how long

'Til the pieces of you are gone?

How long, how long, how long, how long

'Til you're a stranger again?

'Til you're dating someone famous again?

'Til I don't even think about the places we've been

How long, how long, how long, how long

'Til the pieces of you are gone?


I didn't handle you correctly, didn't talk to you gently

You didn't want to cry it all, even inside a Bentley

You know never asked me for too much

You just said, "Please, respect me"

And it's not that I didn't want to, my childhood didn't let me

I'm not makin' excuses, no, I can't blame Mom and Dad

I'm the reason why lately all of my songs are so sad

There ain't a room in my house we ain't fucked in it

Every room in my house got some us in it


How long, how long, how long, how long

'Til the pieces of you are gone?

How long, how long, how long, how long

'Til you're a stranger again?

'Til you're dating someone famous again?

'Til I don't even think about the places we've been

How long, how long, how long, how long

'Til the pieces of you are gone?



Şarkı Sözlerinin Analizi ve Çevirisi

Kıta 1

Orijinal Sözler:
How long, how long, how long, how long
'Til the pieces of you are gone?
How long, how long, how long, how long
'Til you're a stranger again?
'Til you're dating someone famous again?
'Til I don't even think about the places we've been
How long, how long, how long, how long
'Til the pieces of you are gone?

Analiz:
Bu kıtada şarkıcı, bir ayrılık sonrası duyulan derin özlemi ve unutma sürecini sorguluyor. "Senden kalan parçalar ne zaman kaybolacak?" gibi bir soru, eski sevgilinin anılarının zihindeki kalıcılığını ve yarattığı duygusal ağırlığı ifade ediyor. Aynı zamanda, eski sevgilinin hayatına devam edişi de şarkıcıyı etkiliyor ve bunun nasıl hissedileceği üzerine düşünceler paylaşılıyor.

Çeviri:
Ne kadar, ne kadar, ne kadar, ne kadar
Senin parçaların kaybolacak?
Ne kadar, ne kadar, ne kadar, ne kadar
Tekrar bir yabancı olman ne kadar sürecek?
Tekrar ünlü biriyle çıkman ne kadar sürecek?
Birlikte gittiğimiz yerleri düşünmeyi bırakmam ne kadar sürecek?
Ne kadar, ne kadar, ne kadar, ne kadar
Senin parçaların kaybolacak?


Kıta 2

Orijinal Sözler:
Yeah, when I was with you, I felt twice as rich (I did)
Now without you, this mansion feels like it's as twice as big
The emptiness is palpable, the silence feels like suffocation
My New Year's resolution was to stop drinkin', now I'm fuckin' faded
Everywhere I go, everything I do, I still see you
'Cause we went everywhere together, we did everything together
I still see you (Yeah, yeah)

Analiz:
Bu kıta, eski sevgilinin yokluğunda hissedilen boşluğu ve yalnızlığı açıkça ifade ediyor. Şarkıcı, ayrılık sonrası zenginliğin veya lüksün anlamını yitirdiğini ve eski sevgilinin anılarının her yerde olduğunu belirtiyor. Ayrıca, alkol gibi yıkıcı alışkanlıklara geri dönerek duygusal mücadelelerini gözler önüne seriyor.

Çeviri:
Evet, seninle birlikteyken kendimi iki kat daha zengin hissediyordum (Hissediyordum)
Şimdi sensiz, bu malikâne iki kat daha büyükmüş gibi geliyor
Boşluk elle tutulur, sessizlik boğulma gibi hissettiriyor
Yeni yıl kararım içkiyi bırakmaktı, şimdi ise sarhoşum
Gittiğim her yerde, yaptığım her şeyde hâlâ seni görüyorum
Çünkü her yere birlikte gittik, her şeyi birlikte yaptık
Hâlâ seni görüyorum (Evet, evet)


Kıta 3

Orijinal Sözler:
Your jewelry and your Polaroid pictures
Scattered around my house, your Burberry scent lingers
I'm eatin' sushi, and they askin' where you at
And I tell them, "I don't know," all I know is that I miss her
Drinkin' wine, and I pour enough for two
Then I realize I don't you by my side
Booked a trip, but it just don't feel the same
Without you next to me on the plane, by my side

Analiz:
Bu kıta, fiziksel hatıraların ve kokuların duygusal tetikleyici olarak rol oynadığını gösteriyor. Şarkıcı, eski sevgilisinin yokluğunun günlük rutinlerde bile hissedildiğini ve bu anıların özlemi artırdığını dile getiriyor. Eski alışkanlıklar (örneğin, iki kişilik şarap dökmek) yalnızlık hissini derinleştiriyor.

Çeviri:
Takıların ve Polaroid fotoğrafların
Evimin her yerine dağılmış, Burberry kokun hâlâ duruyor
Sushi yiyorum ve bana nerede olduğunu soruyorlar
Ben de onlara, "Bilmiyorum," diyorum, tek bildiğim onu özlediğim
Şarap içiyorum ve iki kişilik döküyorum
Sonra fark ediyorum ki yanımda değilsin
Bir gezi ayarladım ama aynı hissettirmiyor
Uçakta, yanımda olmadan aynı değil


Kıta 4

Orijinal Sözler:
I didn't handle you correctly, didn't talk to you gently
You didn't want to cry it all, even inside a Bentley
You know never asked me for too much
You just said, "Please, respect me"
And it's not that I didn't want to, my childhood didn't let me
I'm not makin' excuses, no, I can't blame Mom and Dad
I'm the reason why lately all of my songs are so sad
There ain't a room in my house we ain't fucked in it
Every room in my house got some us in it

Analiz:
Bu kıta, şarkıcının pişmanlıklarını ve geçmiş hatalarını yansıtır. Eski sevgilisinin beklentilerinin basit ama derin olduğu vurgulanıyor: saygı. Şarkıcı, davranışlarını çocukluk travmalarına bağlayarak içsel bir muhasebe yapıyor, ancak bu açıklamanın bir bahane olmadığını da belirtiyor. Ayrıca, evin her köşesinin anılarla dolu olduğunu ifade ederek ilişkiyi unutmanın zorluğunu dile getiriyor.

Çeviri:
Sana doğru davranmadım, sana nazikçe konuşmadım
Sen Bentley'in içinde bile ağlamak istemedin
Benden asla çok şey istemedin
Sadece, "Lütfen, bana saygı göster," dedin
Ve bu, istemediğimden değil, çocukluğum izin vermedi
Bahane üretmiyorum, hayır, annemi ve babamı suçlayamam
Son zamanlarda şarkılarımın neden bu kadar üzgün olduğunun sebebi benim
Evde ilişki yaşamadığımız bir oda yok
Evimin her odasında bizden bir şey var


Nakarat (Tekrar)

How long, how long, how long, how long
'Til the pieces of you are gone?
How long, how long, how long, how long
'Til you're a stranger again?
'Til you're dating someone famous again?
'Til I don't even think about the places we've been
How long, how long, how long, how long
'Til the pieces of you are gone?

Sonuç:
Şarkı genel olarak ayrılığın ardından gelen unutma sürecine, özlem duygusuna ve hataların farkındalığına odaklanıyor. Russ, yaşadığı duygusal mücadeleyi dürüst bir şekilde ifade ederek dinleyiciye samimi bir deneyim sunuyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...