Ana içeriğe atla

Twenty One Pilots - The Line TÜRKÇE ÇEVİRİ

Twenty One Pilots - The Line TÜRKÇE ÇEVİRİ



1. Kıta:

Lirikler:

  • My body's on the line, now
  • I can't fight this time, now
  • I can feel the light shine on my face
  • Did I disappoint you?
  • Will they still let me over
  • If I cross the line?

Analiz:
Bu kıta, şarkıcının kendini çok zor bir durumda ve bir tür sınavdan geçerken hissettiğini ifade eder. "My body's on the line" (bedenim tehlikede) ifadesi, bir tür kişisel fedakarlık ya da tehlikeli bir durumla karşı karşıya olmayı anlatır. Aynı zamanda "I can't fight this time" (bu sefer savaşamam) demesi, kişinin artık bu durumda karşı koyma gücünün kalmadığını gösteriyor. "Will they still let me over if I cross the line?" (Sınırı geçersem hala beni kabul ederler mi?) sorusu, bu eylemin sonuçları ve kabul edilip edilmeyeceği konusunda belirsizlik yaşandığını gösteriyor.

Türkçe Çeviri:

  • Şu an bedenim tehlikede,
  • Bu sefer savaşamam,
  • Yüzüme ışığın vurduğunu hissediyorum,
  • Hayal kırıklığına uğrattım mı seni?
  • Sınırı geçersem,
  • Hala beni kabul ederler mi?

2. Kıta:

Lirikler:

  • Take a seat but I'd rather you not be here for
  • What could be my final form
  • Stay your pretty eyes on course
  • Keep the memories of who I was before
  • So stay with me because

Analiz:
Bu kıta, şarkıcının, bir değişim ya da sona doğru ilerlerken, kimseyi yanında istemediğini belirttiğini gösteriyor. "Final form" (son hali) ifadesi, bir dönüşümün veya sonucun yakın olduğunu ima eder. "Stay your pretty eyes on course" (gözlerini hedefte tut) ise, kişinin geçmişiyle bağlantıyı koparmamak ve doğru yolda kalmak gerektiğini belirtiyor. "Stay with me because" (benimle kal çünkü) ifadesi ise, bir nevi kişisel desteğe ve anlayışa ihtiyaç duyduğunu anlatıyor.

Türkçe Çeviri:

  • Bir yere otur ama burada olmamanı tercih ederim,
  • Bu, benim son halim olabilir,
  • Gözlerini doğru yolda tut,
  • Önceki halimi hatırlamaya devam et,
  • Bu yüzden benimle kal çünkü

3. Kıta:

Lirikler:

  • Honestly, I thought I was fully prepared for
  • The threshold in store
  • Stay your pretty eyes on course
  • I guess I never really faced my fears before
  • So stay with me because

Analiz:
Bu kıta, şarkıcının, karşılaştığı zorluğun veya değişimin boyutları karşısında beklediğinden daha hazırlıksız olduğunu fark ettiğini ifade eder. "I thought I was fully prepared for" (tamamen hazır olduğumu düşünmüştüm) ve "I guess I never really faced my fears before" (galiba korkularımla hiç yüzleşmemiştim) cümleleri, kişisel bir içsel çatışma ve korku ile yüzleşmenin verdiği zorlanmayı yansıtır.

Türkçe Çeviri:

  • Dürüstçe, tamamen hazır olduğumu sanmıştım,
  • Karşılaştığım eşiğe,
  • Gözlerini doğru yolda tut,
  • Sanırım korkularımla hiç yüzleşmemiştim,
  • Bu yüzden benimle kal çünkü

4. Kıta:

Lirikler:

  • My body's on the line, now
  • I can't fight this time, now
  • I can feel the light shine on my face
  • Did I disappoint you?
  • Will they still let me over
  • If I cross the line?

Analiz:
Bu kıta, şarkının ana temalarına geri döner ve şarkıcının bir kez daha kendini savunmasız ve belirsizlik içinde hissettiğini anlatır. Tekrar edilen "My body's on the line" ve "I can't fight this time" ifadeleri, durumun ciddiyetini ve kişisel mücadele eksikliğini vurgular.

Türkçe Çeviri:

  • Şu an bedenim tehlikede,
  • Bu sefer savaşamam,
  • Yüzüme ışığın vurduğunu hissediyorum,
  • Hayal kırıklığına uğrattım mı seni?
  • Sınırı geçersem,
  • Hala beni kabul ederler mi?

5. Kıta:

Lirikler:

  • Please, don't let them see me
  • Sure there's nothing left to try
  • I can feel the light shine on my face
  • Did I disappoint you?
  • Will they still let me over
  • If I cross the line?

Analiz:
Bu son kıta, şarkıcının çaresizlik ve korkusunun zirveye çıktığını gösterir. "Please, don't let them see me" (Lütfen, beni görmelerine izin verme) cümlesi, şarkıcının mahremiyetine duyduğu ihtiyaç ve yüzleşmekten korktuğu bir gerçekliği anlatıyor. "Sure there's nothing left to try" (Kesinlikle denenecek hiçbir şey kalmadı) ifadesi, her şeyin tükenmiş olduğu duygusunu yansıtır.

Türkçe Çeviri:

  • Lütfen, beni görmelerine izin verme,
  • Kesinlikle denenecek hiçbir şey kalmadı,
  • Yüzüme ışığın vurduğunu hissediyorum,
  • Hayal kırıklığına uğrattım mı seni?
  • Sınırı geçersem,
  • Hala beni kabul ederler mi? (Sınır, sınır, sınır, sınır)

Genel Anlam:

Şarkı, kişisel bir sınav veya içsel bir mücadele ile ilgili derin bir kaygıyı anlatıyor. Şarkıcının, çok zor bir durumla karşı karşıya kalması, dönüşüm süreci ve sonunda alınacak kararlara dair belirsizlikleri dile getiriyor. Hem fiziksel hem de duygusal bir sınırın ötesine geçme korkusu ve bu geçişin sonucu hakkında büyük bir endişe taşıyor.1. Kıta:

Lirikler:

  • My body's on the line, now
  • I can't fight this time, now
  • I can feel the light shine on my face
  • Did I disappoint you?
  • Will they still let me over
  • If I cross the line?

Analiz:
Bu kıta, şarkıcının kendini çok zor bir durumda ve bir tür sınavdan geçerken hissettiğini ifade eder. "My body's on the line" (bedenim tehlikede) ifadesi, bir tür kişisel fedakarlık ya da tehlikeli bir durumla karşı karşıya olmayı anlatır. Aynı zamanda "I can't fight this time" (bu sefer savaşamam) demesi, kişinin artık bu durumda karşı koyma gücünün kalmadığını gösteriyor. "Will they still let me over if I cross the line?" (Sınırı geçersem hala beni kabul ederler mi?) sorusu, bu eylemin sonuçları ve kabul edilip edilmeyeceği konusunda belirsizlik yaşandığını gösteriyor.

Türkçe Çeviri:

  • Şu an bedenim tehlikede,
  • Bu sefer savaşamam,
  • Yüzüme ışığın vurduğunu hissediyorum,
  • Hayal kırıklığına uğrattım mı seni?
  • Sınırı geçersem,
  • Hala beni kabul ederler mi?

2. Kıta:

Lirikler:

  • Take a seat but I'd rather you not be here for
  • What could be my final form
  • Stay your pretty eyes on course
  • Keep the memories of who I was before
  • So stay with me because

Analiz:
Bu kıta, şarkıcının, bir değişim ya da sona doğru ilerlerken, kimseyi yanında istemediğini belirttiğini gösteriyor. "Final form" (son hali) ifadesi, bir dönüşümün veya sonucun yakın olduğunu ima eder. "Stay your pretty eyes on course" (gözlerini hedefte tut) ise, kişinin geçmişiyle bağlantıyı koparmamak ve doğru yolda kalmak gerektiğini belirtiyor. "Stay with me because" (benimle kal çünkü) ifadesi ise, bir nevi kişisel desteğe ve anlayışa ihtiyaç duyduğunu anlatıyor.

Türkçe Çeviri:

  • Bir yere otur ama burada olmamanı tercih ederim,
  • Bu, benim son halim olabilir,
  • Gözlerini doğru yolda tut,
  • Önceki halimi hatırlamaya devam et,
  • Bu yüzden benimle kal çünkü

3. Kıta:

Lirikler:

  • Honestly, I thought I was fully prepared for
  • The threshold in store
  • Stay your pretty eyes on course
  • I guess I never really faced my fears before
  • So stay with me because

Analiz:
Bu kıta, şarkıcının, karşılaştığı zorluğun veya değişimin boyutları karşısında beklediğinden daha hazırlıksız olduğunu fark ettiğini ifade eder. "I thought I was fully prepared for" (tamamen hazır olduğumu düşünmüştüm) ve "I guess I never really faced my fears before" (galiba korkularımla hiç yüzleşmemiştim) cümleleri, kişisel bir içsel çatışma ve korku ile yüzleşmenin verdiği zorlanmayı yansıtır.

Türkçe Çeviri:

  • Dürüstçe, tamamen hazır olduğumu sanmıştım,
  • Karşılaştığım eşiğe,
  • Gözlerini doğru yolda tut,
  • Sanırım korkularımla hiç yüzleşmemiştim,
  • Bu yüzden benimle kal çünkü

4. Kıta:

Lirikler:

  • My body's on the line, now
  • I can't fight this time, now
  • I can feel the light shine on my face
  • Did I disappoint you?
  • Will they still let me over
  • If I cross the line?

Analiz:
Bu kıta, şarkının ana temalarına geri döner ve şarkıcının bir kez daha kendini savunmasız ve belirsizlik içinde hissettiğini anlatır. Tekrar edilen "My body's on the line" ve "I can't fight this time" ifadeleri, durumun ciddiyetini ve kişisel mücadele eksikliğini vurgular.

Türkçe Çeviri:

  • Şu an bedenim tehlikede,
  • Bu sefer savaşamam,
  • Yüzüme ışığın vurduğunu hissediyorum,
  • Hayal kırıklığına uğrattım mı seni?
  • Sınırı geçersem,
  • Hala beni kabul ederler mi?

5. Kıta:

Lirikler:

  • Please, don't let them see me
  • Sure there's nothing left to try
  • I can feel the light shine on my face
  • Did I disappoint you?
  • Will they still let me over
  • If I cross the line?

Analiz:
Bu son kıta, şarkıcının çaresizlik ve korkusunun zirveye çıktığını gösterir. "Please, don't let them see me" (Lütfen, beni görmelerine izin verme) cümlesi, şarkıcının mahremiyetine duyduğu ihtiyaç ve yüzleşmekten korktuğu bir gerçekliği anlatıyor. "Sure there's nothing left to try" (Kesinlikle denenecek hiçbir şey kalmadı) ifadesi, her şeyin tükenmiş olduğu duygusunu yansıtır.

Türkçe Çeviri:

  • Lütfen, beni görmelerine izin verme,
  • Kesinlikle denenecek hiçbir şey kalmadı,
  • Yüzüme ışığın vurduğunu hissediyorum,
  • Hayal kırıklığına uğrattım mı seni?
  • Sınırı geçersem,
  • Hala beni kabul ederler mi? (Sınır, sınır, sınır, sınır)

Genel Anlam:
Şarkı, kişisel bir sınav veya içsel bir mücadele ile ilgili derin bir kaygıyı anlatıyor. Şarkıcının, çok zor bir durumla karşı karşıya kalması, dönüşüm süreci ve sonunda alınacak kararlara dair belirsizlikleri dile getiriyor. Hem fiziksel hem de duygusal bir sınırın ötesine geçme korkusu ve bu geçişin sonucu hakkında büyük bir endişe taşıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri

  Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri  I am not the only traveler tek gezgin ben değilim Who has not repaid his debt borcunu ödememiş olan I've been searching for a trail to follow again tekrar takip etmek için bir iz arıyordum Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim What the hell I'm supposed to do ne halt etmemi bekliyorsun And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim Not to ride along with you seninle gelmemek için I had all and then most of you, some and now none of you sana ve sonra daha fazlana sahiptim, birazına ve şimdi hiçbir şeyine Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür I don't know what I'm supposed to do, haunted by the ghost of you ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, senin hayaletine musallat oldum Oh, take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür When the night was full of terrors gece dehşetlerle ...