Ana içeriğe atla

Noize MC - Светлая Полоса TÜRKÇE ÇEVİRİ

 Noize MC - Светлая Полоса TÜRKÇE ÇEVİRİ



### 1. Kıta


**Sözler:**

В пепельной пустыне полярная ночь  

Холодная зола. Остывшая печь  

На грифеле углём накарябанный скетч  

Будто на глазах в пять слоёв чёрный скотч  

Каждый зрачок ищет хоть один луч  

Каждому телу охота прилечь  

Но ты сам знаешь, что это может повлечь —  

Так что вставай, не канючь


**Çeviri:**

Küllü bir çölde kutup gecesi,  

Soğuk kül. Soğumuş fırın.  

Tebeşirin üzerinde kömürle karalanmış bir çizim,  

Sanki gözlerin önünde beş kat siyah bant varmış gibi.  

Her göz bebeği en az bir ışık huzmesi arıyor,  

Her beden uzanmak istiyor,  

Ama sen bunun neye yol açabileceğini biliyorsun —  

O yüzden kalk, mızmızlanma.


**Analiz:**

İlk kıta, zorlukların ve karamsarlığın hâkim olduğu bir durumu tasvir ediyor. Karanlık, umutsuzluk ve donmuş bir dünya imgeleri kullanılıyor: "küllü çöl," "kutup gecesi," ve "soğuk kül." Ancak bu durumdan kurtulma arayışı da hissediliyor; "her göz ışık arıyor," "her beden uzanmak istiyor." Buradaki karamsarlığa rağmen, harekete geçme çağrısı yapılıyor: "kalk, mızmızlanma."


---


### 2. Kıta


**Sözler:**

Говорят, что у правой ноги длиннее шаги  

И мы нарезаем круги  

А я говорю — мы дойдём вопреки  

Там, впереди — огоньки  

Их просто не видно пока  

Пока руку упавшего ищет на ощупь рука  

Пока копит упавший резерв для рывка


**Çeviri:**

Diyorlar ki sağ ayağın adımları daha uzun,  

Ve biz daireler çiziyoruz.  

Ama ben diyorum ki — biz inatla ilerleyeceğiz.  

İleride — ışıklar var,  

Onları henüz göremiyoruz,  

Bir el düşen birini ararken,  

Düşenin sıçrayış için rezerv topladığı sırada.


**Analiz:**

Bu kıta, insanın zorluklara rağmen mücadeleye devam etme azmini yansıtıyor. Daireler çizmek, yani sanki bir ilerleme kaydedememek gibi görünen durumlara rağmen umut var: "İleride ışıklar var." Henüz bu ışıkları görememek, ama yine de onların var olduğuna inanmak önemli bir nokta. Yardımlaşma ve dayanışma da vurgu yapılıyor: "Bir el düşen birini arıyor."


---


### 3. Kıta


**Sözler:**

Но я верю в то, что светлая будет полоса  

В этой тьме, что беспросветна, как снег на полюсах  

Стебли новые из пепла пробьются к небесам  

На листве в лучах рассветных заблестит роса


**Çeviri:**

Ama ben inanıyorum ki parlak bir dönem gelecek,  

Bu karanlıkta, kutuplardaki kar kadar umutsuz olan,  

Yeni saplar küllerden göğe yükselecek,  

Ve yaprakların üzerinde sabah ışığında çiy parlayacak.


**Analiz:**

Şarkının umut mesajı burada en güçlü hâlini alıyor. Karanlığın ne kadar yoğun ve umutsuz olduğunu vurgulayan "kutuplardaki kar kadar umutsuz" ifadesi, buna rağmen küllerden yeni bir başlangıcın doğacağını söylüyor. "Küllerden göğe yükselecek" metaforu, yeniden doğuşu ve dirilişi temsil ediyor. Sabırla bekleyenler için yeni bir sabah geleceği vaadi dile getiriliyor.


---


### 4. Kıta


**Sözler:**

Нам умение видеть придётся по новой постичь  

Как младенцу – хожденье и речь  

Нам придётся дойти и достичь  

А этой ночи — пройти и истечь  

Она тоже нас топчет в ответ своей грязной пятой  

Но я не уступлю ей ни маленькой чёрточки, ни запятой  

Я вперёд иду как заводной  

И эти ребята со мной —  

Если там кто-то спросит  

Там, где скоро блеснёт под наш клич хоровой  

Горизонта рассветного проседь  

Где мы тени отбросим опять  

Как доставшую в край неудобную ношу...  

Поднимайся скорей, твою мать  

Я тебя здесь не брошу!


**Çeviri:**

Yeniden görme becerisini öğrenmek zorunda kalacağız,  

Tıpkı bir bebeğin yürümeyi ve konuşmayı öğrenmesi gibi.  

Ulaşmak ve başarmak zorundayız,  

Ve bu gece geçip tükenmek zorunda.  

O da bizi kirli topuğuyla eziyor,  

Ama ona ne bir nokta ne de bir virgül bırakmayacağım.  

Saat gibi ilerliyorum,  

Ve bu çocuklar benimle birlikte —  

Orada birisi sorarsa,  

Yakında ufkun gri şafağında yankılanacak koromuzun sesiyle,  

Yine gölgeleri bırakacağız,  

Tamamen rahatsız edici yük gibi...  

Hemen kalk, be adam,  

Seni burada bırakmayacağım!


**Analiz:**

Bu kıta, azim ve kararlılık temasını işliyor. Karanlık gecenin geçmesi gerektiği belirtilirken, düşen ya da zor durumda kalanlara yardım eli uzatılacağı vurgulanıyor. Burada da karamsarlığa karşı bir isyan ve mücadele var: "Ona ne bir nokta ne de bir virgül bırakmayacağım." Arkadaşlık ve dayanışma da güçlü bir temadır: "Seni burada bırakmayacağım."


---


### 5. Kıta (Nakarat Tekrarı)


**Sözler:**

Светлая будет полоса  

В этой тьме, что беспросветна, как снег на полюсах  

Стебли новые из пепла пробьются к небесам  

На листве в лучах рассветных заблестит роса


**Çeviri:**

Parlak bir dönem gelecek,  

Bu karanlıkta, kutuplardaki kar kadar umutsuz olan,  

Yeni saplar küllerden göğe yükselecek,  

Ve yaprakların üzerinde sabah ışığında çiy parlayacak.


**Analiz:**

Nakarat, karamsar duruma rağmen umudun ve inancın hâkim olduğu bir mesaj verir. Küller ve karanlık imgeleri, sabah ışığı ve yeni doğuş gibi imgelerle dengeleniyor. Şarkının genelinde, zorlukların üstesinden gelme ve yeni bir döneme ulaşma arzusu ön plandadır.

Yorumlar

AYIN POPÜLER ÇEVİRİLERİ

Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri

  Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri  I am not the only traveler tek gezgin ben değilim Who has not repaid his debt borcunu ödememiş olan I've been searching for a trail to follow again tekrar takip etmek için bir iz arıyordum Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim What the hell I'm supposed to do ne halt etmemi bekliyorsun And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim Not to ride along with you seninle gelmemek için I had all and then most of you, some and now none of you sana ve sonra daha fazlana sahiptim, birazına ve şimdi hiçbir şeyine Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür I don't know what I'm supposed to do, haunted by the ghost of you ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, senin hayaletine musallat oldum Oh, take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür When the night was full of terrors gece dehşetlerle

Linkin Park - The Emptiness Machine TÜRKÇE ÇEVİRİ

Linkin Park - The Emptiness Machine TÜRKÇE ÇEVİRİ ### **1. Kıta:** **Lyrics:** *Your blades are sharpened with precision   Flashing your favorite point of view   I know you're waiting in the distance   Just like you always do   Just like you always do* **Çeviri:** *Bıçakların hassasiyetle bilenmiş   En sevdiğin bakış açını sergiliyorsun   Uzaktan beklediğini biliyorum   Hep yaptığın gibi   Hep yaptığın gibi* **Analiz:** Bu kıta, manipülatif bir kişi veya durumla karşı karşıya olmayı betimliyor. “Blades are sharpened with precision” (bıçakların hassasiyetle bilenmiş) metaforu, karşıdaki kişinin tehlikeli ve dikkatli bir şekilde manipülatif olduğunu gösteriyor. “Waiting in the distance” (uzaktan beklemek) ifadesi, bu kişinin her zaman fırsat kolladığını ima ediyor. Ana tema, güvensizlik ve sürekli bir manipülasyon altında kalma hissi. ### **2. Kıta:** **Lyrics:** *Already pulling me in   Already under my skin   And I know exactly how this ends, I* **Çeviri:** *Zaten beni içine çekiyo

RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri 

  RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri  Sleazin' and teasin', I'm sittin' on him aşağılık ve dalga geçiyorum, onun üzerine oturuyorum All of my diamonds are drippin' on him tüm elmaslarım onun üzerine damlıyor I met him at the bar, it was twelve or something onunla barda tanıştım, saat on ikiydi ya da öyle bir şeydi I ordered two more wines 'cause tonight, I want him iki şarap daha sipariş ettim çünkü bu gece, onu istiyorum A little context if you care to listen dinlemek istersen biraz olaydan bahsedeyim I find myself in a shit position kendimi boktan bir pozisyonda buluyorum The man that I love sat me down last night sevdiğim adam dün gece beni karşısına oturttu And he told me that it's over, dumb decision ve bana bittiğini söyledi, aptalca bir karar And I don't wanna feel how my heart is rippin' ve kalbimin nasıl attığını hissetmek istemiyorum Fact, I don't wanna feel, so I stick to sippin' aslında, hissetmek istemiyorum, bu yüzden yudu

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum     Döktüğüm tüm kanı yıkamaya çalışıyorum     Bu arzu ikimizin de paylaştığı bir yük     İki günahkar, tek bir dua ile

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning

Loreen - Tattoo Türkçe Çeviri

  Loreen - Tattoo Türkçe Çeviri I don't wanna go - Gitmek istemiyorum But baby we both know - Ama bebeğim ikimiz de biliyoruz This is not our time - Bu bizim zamanımız değil It’s time to say goodbye - Hoşça kal deme zamanı Until we meet again - Tekrar buluşana kadar Cause this is not the end - Çünkü bu son değil It will come a day - Bir gün gelecek When we will find our way - Yolumuzu bulduğumuzda Violins playing and the angels crying - Kemanlar çalarken ve melekler ağlarken When the stars align then I’ll be there - Yıldızlar hizalandığında, orada olacağım No, I don't care about them all - Hayır, hepsi umurumda değil Cause all I want is to be loved - Çünkü istediğim tek şey sevilmek And all I care about is you - Ve umurumda olan tek şey sensin You stuck on me like a tattoo - Sen bir dövme gibi üzerimde kaldın No, I don't care about the pain - Hayır, acı umurumda değil I’ll walk through fire and through rain - Ateşin ve yağmurun içinden yürüyeceğim Just to get closer to you

Teddy Swims - Bad Dreams TÜRKÇE ÇEVİRİ

Teddy Swims - Bad Dreams TÜRKÇE ÇEVİRİ  ### **1. Kıta:** **Sözler:** *Sun is going down, time is running out   No one else around but me   Steady losing light   Steady losing my mind   Moving shadows and grinding teeth* **Çeviri:** Güneş batıyor, zaman tükeniyor   Etrafta benden başka kimse yok   Sürekli ışığı kaybediyorum   Sürekli aklımı kaybediyorum   Hareket eden gölgeler ve gıcırdayan dişler **Analiz:** Bu kıtada şarkıcının yalnızlık ve çaresizlik duygusu belirgin. Güneşin batışı ve zamanın tükenmesi gibi imgeler, kaybolma ve karanlığa sürüklenme hissini yansıtıyor. "Işığı kaybetmek" ve "aklını kaybetmek" ifadesi, zihinsel bir çöküşe işaret ediyor. Gölgeler ve diş gıcırdatma ise endişeyi ve huzursuzluğu temsil ediyor. --- ### **2. Kıta:** **Sözler:** *Without you, there ain't no place for me to hide   Without you, there's no way I can sleep tonight   What I’d do for a little bit of peace and quiet   Without you I keep* **Çeviri:** Sensiz, saklanacak bir

Lady Gaga - Happy Mistake TÜRKÇE ÇEVİRİ

 Lady Gaga - Happy Mistake TÜRKÇE ÇEVİRİ **1. Kıta:** *"I'm acting in this play of   Comedy with tragic words   The audience was smiling   Cheering on a scene absurd"* - **Çeviri:**   "Bu oyunda oynuyorum   Trajik sözlerle bir komedi   Seyirci gülümsüyordu   Saçma bir sahneye tezahürat yapıyordu" - **Analiz:**   Lady Gaga, hayatı bir tiyatro oyununa benzetiyor ve içinde bulunduğu durumu "komedi" olarak nitelendiriyor. Ancak, komedinin trajik sözlerle dolu olduğunu belirtiyor, yani yüzeyde eğlenceli ve neşeli görünse de, altında derin bir üzüntü veya karmaşıklık yatıyor. Seyircilerin bu durumu anlamayıp sadece yüzeysel olarak neşeli bir şekilde tepki verdiği bir sahne canlandırılıyor. --- **2. Kıta:** *"I could try to hide behind the make-up   But the show must go on"* - **Çeviri:**   "Makajın arkasına saklanmayı deneyebilirim   Ama gösteri devam etmek zorunda" - **Analiz:**   Gaga, duygularını gizlemeye çalışabileceğini söylüyor, an

Tinashe - Nasty Türkçe Çeviri

Tinashe - Nasty Türkçe Çeviri I been a nasty girl, nasty I been a nasty girl, nasty I been a nasty girl, nasty I been a nasty nasty nasty Is somebody gonna match my freak? Is somebody gonna match my freak? Is somebody gonna match my nasty? I got stamina they say ima athlete  Is somebody gonna match my freak? Is somebody gonna match my freak? Is somebody gonna match my nasty? Pillow talking got my throat raspy If you keep up with me  I’ll keep on coming back  If you do it too good  I’m gonna get attached  Cuz it it feels like heaven when it hurts so bad  Baby put it on me  I like it just like that  Just like that  I been a nasty girl, nasty I been a nasty girl, nasty (Just like that) I been a nasty girl, nasty I been a nasty nasty nasty (I like it just like that)  I been a nasty girl, nasty I been a nasty girl, nasty (Just like that) I been a nasty girl, nasty I been a nasty nasty nasty Big time pull up make a scene  Party’s lame, no vibe we can leave  shotgun my thighs on seat I aint g

Tina Turner - The Best Türkçe Çeviri

  Tina Turner - The Best Türkçe Çeviri I call you, when I need you my heart's on fire Seni arayınca, ihtiyacım olduğunda kalbim alev alıyor You come to me, come to me, wild and wild Bana geliyorsun, bana geliyorsun, vahşi vahşi You come to me Bana geliyorsun Give me everything I need İhtiyacım olan her şeyi bana ver Give me a lifetime of promises and a world of dreams Bana ömür boyu sözler ve düşler dünyası ver Speak the language of love like you know what it means Aşk dilini konuş, ne anlama geldiğini biliyormuş gibi And it can't be wrong, take my heart Ve yanlış olamaz, kalbimi al And make it strong, baby Ve onu güçlü kıl, bebeğim You're simply the best Sen sadece en iyisisin Better than all the rest Tüm geri kalanlardan daha iyi Better than anyone Herkese göre daha iyi Anyone I ever met Tanıdığım herkesten daha iyisin I'm stuck on your heart Kalbine yapıştım I hang on every word you say Söylediğin her kelimeye asılı kalırım Tear us apart Bizi ayırirsan  Baby, I would