Ana içeriğe atla

The Weeknd - Dancing In The Flames TÜRKÇE ÇEVİRİ

The Weeknd - Dancing In The Flames TÜRKÇE ÇEVİRİ



 ### İlk Kıta:

**Orijinal:**

*Traffic dies while we are racin' home  

Melted lights cover the open road  

I hope we make it 'cause I've been chasin'  

Another odyssey*


**Çeviri:**

*Trafik durur biz eve yarışırken  

Erimiş ışıklar açık yolu kaplar  

Umarım başarırız çünkü başka bir  

Serüvenin peşindeyim.*


**Analiz:**

Bu kıta, bir yolculuğu anlatıyor. "Traffic dies" ifadesi, yoğun bir trafiğin sona erdiğini veya artık engel teşkil etmediğini ima ederken, "melted lights" ifadesi belirsiz bir yolculuğun atmosferini yaratıyor. Bu, hem fiziksel bir yolculuk hem de kişisel bir serüven olabilir. Şarkıcının, ulaşmayı umduğu bir amaca veya duygusal bir zirveye "başka bir serüven" (odyssey) olarak atıfta bulunduğu anlaşılıyor.


---


### İkinci Kıta:

**Orijinal:**

*I can't wait to see your face  

Crash when we're switching lanes  

My love's beyond the pain  

But if I miss the brake  

We're dancin' in the flames  

It's indescribable*


**Çeviri:**

*Yüzünü görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum  

Şerit değiştirirken çarpışıyoruz  

Aşkım acının ötesinde  

Ama freni kaçırırsam  

Alevler içinde dans ediyoruz  

Bu tarif edilemez.*


**Analiz:**

Bu kıtada, aşkın tehlikeli ve yoğun bir biçimi betimleniyor. "Şerit değiştirirken çarpışmak" metaforu, ilişkilerdeki ani değişiklikleri ya da riskli kararları simgeliyor olabilir. Aşkın acının ötesine geçtiği, ancak tehlike ve yıkımın da yaklaştığı bir duruma dikkat çekiliyor. "Alevler içinde dans etmek" ifadesi, bir yıkımın ya da tehlikeli bir durumun içinde bile tutkuyu ve coşkuyu temsil ediyor.


---


### Üçüncü Kıta:

**Orijinal:**

*The world can't heal, they say on the radio (Oh no)  

So grab the wheel, want you to be in control  

We're dodging headlights and you say hold tight  

Another odyssey*


**Çeviri:**

*Dünyanın iyileşemeyeceğini söylüyorlar radyoda (Ah hayır)  

O yüzden direksiyonu tut, kontrolü ele almanı istiyorum  

Far ışıklarından kaçıyoruz ve sıkı tutun diyorsun  

Başka bir serüven.*


**Analiz:**

Bu kıtada, dünya çapındaki bir umutsuzluk duygusu işleniyor. Radyodaki haberler, dünyanın iyileşemeyeceğini söylüyor, bu da genel bir felaket ya da çaresizlik hissi yaratıyor. Buna rağmen, şarkıcı partnerine kontrolü ele almasını söylüyor ve birlikte bir tehlike ya da zorluktan kaçmayı öneriyor. "Başka bir serüven" yine aynı bilinmeyen yola atıfta bulunarak tehlikeye rağmen yeni maceraların ve ilişkideki belirsizliklerin devam ettiğini ima ediyor.


---


### Dördüncü Kıta:

**Orijinal:**

*Everything's fadin', we barely made it  

The fire's ragin', but you're so beautiful  

And it's amazin', 'cause I can taste it  

Our final odyssey, oh*


**Çeviri:**

*Her şey soluyor, zar zor başardık  

Alevler coşuyor, ama sen çok güzelsin  

Ve bu inanılmaz, çünkü tadını alabiliyorum  

Son serüvenimiz, oh.*


**Analiz:**

Bu kıtada, sona yaklaşan bir ilişkinin ya da yaşamın simgeleri var. Her şeyin "solduğu" ve "zar zor başarıldığı" belirtilirken, bir sonun yaklaştığı vurgulanıyor. Ancak bu son, bir güzellik ve coşku ile örtülmüş. Alevlerin içinde bile partnerinin güzelliğini ve aşkın tadını hissetmek, bu tehlikeli yolculuğun yoğunluğunu artırıyor. "Son serüven" ifadesi, hayatın veya ilişkinin son evresine işaret ediyor olabilir.


---


### Son Kıta:

**Orijinal:**

*I can't wait to see your face  

Crash when we're switching lanes  

My love's beyond the pain  

But if I miss the brake  

We're dancin' in the flames  

So just have faith, we're dancin' in the flames  

It's indescribable  

Indescribable, ooh  

Indescribable*


**Çeviri:**

*Yüzünü görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum  

Şerit değiştirirken çarpışıyoruz  

Aşkım acının ötesinde  

Ama freni kaçırırsam  

Alevler içinde dans ediyoruz  

Bu yüzden sadece inan, alevler içinde dans ediyoruz  

Bu tarif edilemez  

Tarif edilemez, oh  

Tarif edilemez.*


**Analiz:**

Bu son kıta, aşkın yoğun ve tehlikeli yapısını tekrar vurguluyor. Partnerin yüzünü görme arzusu, ilişkideki duygusal derinliği gösterirken, tehlikeli şerit değişimleri ilişkideki ani dönüşümlerin simgesi. Aşk acının ötesine geçiyor, ve freni kaçırma riski, hayatın ya da ilişkinin kontrolünü kaybetme anlamına geliyor. Ancak bu risk ve tehlike içinde bile tutku devam ediyor, "alevler içinde dans etmek" ile bu anlatılıyor. "Tarif edilemez" ifadesi ise bu deneyimin ne kadar yoğun ve açıklanamaz olduğunu vurguluyor.

Yorumlar

AYIN POPÜLER ÇEVİRİLERİ

Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri

  Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri  I am not the only traveler tek gezgin ben değilim Who has not repaid his debt borcunu ödememiş olan I've been searching for a trail to follow again tekrar takip etmek için bir iz arıyordum Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim What the hell I'm supposed to do ne halt etmemi bekliyorsun And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim Not to ride along with you seninle gelmemek için I had all and then most of you, some and now none of you sana ve sonra daha fazlana sahiptim, birazına ve şimdi hiçbir şeyine Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür I don't know what I'm supposed to do, haunted by the ghost of you ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, senin hayaletine musallat oldum Oh, take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür When the night was full of terrors gece dehşetlerle

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning

Linkin Park - The Emptiness Machine TÜRKÇE ÇEVİRİ

Linkin Park - The Emptiness Machine TÜRKÇE ÇEVİRİ ### **1. Kıta:** **Lyrics:** *Your blades are sharpened with precision   Flashing your favorite point of view   I know you're waiting in the distance   Just like you always do   Just like you always do* **Çeviri:** *Bıçakların hassasiyetle bilenmiş   En sevdiğin bakış açını sergiliyorsun   Uzaktan beklediğini biliyorum   Hep yaptığın gibi   Hep yaptığın gibi* **Analiz:** Bu kıta, manipülatif bir kişi veya durumla karşı karşıya olmayı betimliyor. “Blades are sharpened with precision” (bıçakların hassasiyetle bilenmiş) metaforu, karşıdaki kişinin tehlikeli ve dikkatli bir şekilde manipülatif olduğunu gösteriyor. “Waiting in the distance” (uzaktan beklemek) ifadesi, bu kişinin her zaman fırsat kolladığını ima ediyor. Ana tema, güvensizlik ve sürekli bir manipülasyon altında kalma hissi. ### **2. Kıta:** **Lyrics:** *Already pulling me in   Already under my skin   And I know exactly how this ends, I* **Çeviri:** *Zaten beni içine çekiyo

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum     Döktüğüm tüm kanı yıkamaya çalışıyorum     Bu arzu ikimizin de paylaştığı bir yük     İki günahkar, tek bir dua ile

RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri 

  RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri  Sleazin' and teasin', I'm sittin' on him aşağılık ve dalga geçiyorum, onun üzerine oturuyorum All of my diamonds are drippin' on him tüm elmaslarım onun üzerine damlıyor I met him at the bar, it was twelve or something onunla barda tanıştım, saat on ikiydi ya da öyle bir şeydi I ordered two more wines 'cause tonight, I want him iki şarap daha sipariş ettim çünkü bu gece, onu istiyorum A little context if you care to listen dinlemek istersen biraz olaydan bahsedeyim I find myself in a shit position kendimi boktan bir pozisyonda buluyorum The man that I love sat me down last night sevdiğim adam dün gece beni karşısına oturttu And he told me that it's over, dumb decision ve bana bittiğini söyledi, aptalca bir karar And I don't wanna feel how my heart is rippin' ve kalbimin nasıl attığını hissetmek istemiyorum Fact, I don't wanna feel, so I stick to sippin' aslında, hissetmek istemiyorum, bu yüzden yudu

Loreen - Tattoo Türkçe Çeviri

  Loreen - Tattoo Türkçe Çeviri I don't wanna go - Gitmek istemiyorum But baby we both know - Ama bebeğim ikimiz de biliyoruz This is not our time - Bu bizim zamanımız değil It’s time to say goodbye - Hoşça kal deme zamanı Until we meet again - Tekrar buluşana kadar Cause this is not the end - Çünkü bu son değil It will come a day - Bir gün gelecek When we will find our way - Yolumuzu bulduğumuzda Violins playing and the angels crying - Kemanlar çalarken ve melekler ağlarken When the stars align then I’ll be there - Yıldızlar hizalandığında, orada olacağım No, I don't care about them all - Hayır, hepsi umurumda değil Cause all I want is to be loved - Çünkü istediğim tek şey sevilmek And all I care about is you - Ve umurumda olan tek şey sensin You stuck on me like a tattoo - Sen bir dövme gibi üzerimde kaldın No, I don't care about the pain - Hayır, acı umurumda değil I’ll walk through fire and through rain - Ateşin ve yağmurun içinden yürüyeceğim Just to get closer to you

Tinashe - Nasty Türkçe Çeviri

Tinashe - Nasty Türkçe Çeviri I been a nasty girl, nasty I been a nasty girl, nasty I been a nasty girl, nasty I been a nasty nasty nasty Is somebody gonna match my freak? Is somebody gonna match my freak? Is somebody gonna match my nasty? I got stamina they say ima athlete  Is somebody gonna match my freak? Is somebody gonna match my freak? Is somebody gonna match my nasty? Pillow talking got my throat raspy If you keep up with me  I’ll keep on coming back  If you do it too good  I’m gonna get attached  Cuz it it feels like heaven when it hurts so bad  Baby put it on me  I like it just like that  Just like that  I been a nasty girl, nasty I been a nasty girl, nasty (Just like that) I been a nasty girl, nasty I been a nasty nasty nasty (I like it just like that)  I been a nasty girl, nasty I been a nasty girl, nasty (Just like that) I been a nasty girl, nasty I been a nasty nasty nasty Big time pull up make a scene  Party’s lame, no vibe we can leave  shotgun my thighs on seat I aint g

A$AP Rocky - Tailor Swif TÜRKÇE ÇEVİRİ

A$AP Rocky - Tailor Swif TÜRKÇE ÇEVİRİ ### [Intro] **Hitkidd, what it do, man?** - Bu bölüm, prodüktör Hitkidd'e bir selamlaşma ve şarkının başlangıcında bir tanıtım. ### [Verse 1] **Shoot my shot, got her wet (Hoo)** - "Şansımı deniyorum, onu ıslatıyorum." Burada, romantik ya da cinsel bir ilgiyi ifade ediyor. **Bet that's all neck, girl, that's wetty** - "Sanırım bu sadece boyun, kızım, bu ıslak." "Wetty" burada cinsel anlamda kullanılıyor. **Ready, gave me all neck, how beheading** - "Hazır, bana her şeyi verdi, nasıl kafa kesme." Burada, "neck" terimi cinsel bir anlam taşıyor. **Ready, might just sign my ex-girl, no Malcolm and Eddie, already** - "Hazır, eski kız arkadaşımı işaretleyebilirim, Malcolm ve Eddie değil, zaten." Malcolm ve Eddie, ünlü bir TV çiftidir, burada eski sevgiliyi tekrar almak anlamında. **Your ass might just go and get upset, don't be petty, already** - "Kıçın üzülmeye başlayabili

LISA - ROCKSTAR TÜRKÇE ÇEVİRİ

LISA - ROCKSTAR TÜRKÇE ÇEVİRİ  Altın dişler ön panelde duruyor, o bir rock yıldızı | Gold teeth sitting on the dash, she a rockstar | | En sevdiğin şarkıcı rap yapmak istesin, bebeğim, lala | Make your favorite singer wanna rap, baby, lala | | "Lisa, bana Japonca öğretebilir misin?" Dedim ki, "Hai, hai" | "Lisa, can you teach me Japanese?" I said, "Hai, hai" | | Bu benim hayatım, hayatım, bebeğim, ben bir rock yıldızıyım | That's my life, life, baby, I'm a rockstar | | Bir görevdeydim,

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just how to take control   Kontrolü nasıl ele alacağını biliyor When I'm vulnerable   Savunmasız ol