Ana içeriğe atla

Katy Perry – I'M HIS, HE'S MINE TÜRKÇE ÇEVİRİ

 Katy Perry – I'M HIS, HE'S MINE TÜRKÇE ÇEVİRİ



### **1. Kıta:**


**Sözler:**

*Do-Do-Do-Do-Do, Doechii and Katy up in the spot  

Doechii and Katy*


**Analiz:**

Bu bölümde şarkı, Doechii ve Katy Perry’nin ortak çalışmasını duyuruyor. Bu bir giriş ve şarkıya enerji katmak için tekrarlanan bir melodiyle sunulmuş.


**Çeviri:**

*Do-Do-Do-Do-Do, Doechii ve Katy burada  

Doechii ve Katy*


---


### **2. Kıta:**


**Sözler:**

*I'm his queen, I'm his freak  

I'm every woman he wants and needs  

I'm his dream, I'm his drug  

I'm every woman he wants, so what?  

I'm his boss, I'm that bitch  

I'm every woman he knows exists  

I'm his main, I'm his side  

I'm every woman that's in his mind*


**Analiz:**

Bu kısım, kadının partneriyle olan güçlü bağını ifade ediyor. Kendini "kraliçe" ve "hayal" olarak tanımlayarak, partnerinin tüm ihtiyaçlarını karşılayan kişi olduğunu belirtiyor. Bu da kadının kendine güvenini ve ilişkideki hakimiyetini yansıtıyor. Kendini her rolü üstlenebilen biri olarak tanıtıyor: ana sevgilisi, yanında duran ve aklındaki tüm kadınları temsil eden kişi.


**Çeviri:**

*Ben onun kraliçesiyim, ben onun çılgınım  

Ona lazım olan ve istediği her kadınım  

Onun rüyasıyım, onun ilacıyım  

Ona lazım olan her kadınım, ne olmuş?  

Onun patronuyum, ben o kadınım  

Tanıdığı her kadınım  

Onun ana sevgilisiyim, yanındaki kadınım  

Onun aklındaki her kadınım*


---


### **3. Kıta:**


**Sözler:**

*La-da-dee, la-da-da  

La-da-dee, la-da-da  

I'm his, he's mine  

La-da-dee, la-da-da  

La-da-dee, la-da-da  

I'm his, he's mine*


**Analiz:**

Bu bölüm, şarkının ana mesajını basit ve tekrarlayıcı bir yapıyla vurguluyor: "Ben onun, o benim." Bu, karşılıklı sahiplenme ve sadakat temasını güçlendiren bir nakarat niteliğinde.


**Çeviri:**

*La-da-dee, la-da-da  

La-da-dee, la-da-da  

Ben onunum, o benim  

La-da-dee, la-da-da  

La-da-dee, la-da-da  

Ben onunum, o benim*


---


### **4. Kıta:**


**Sözler:**

*I can see you flirtin'  

Why you overworkin'?  

On him like a suntan  

Go and get your own man  

Thinkin' that we're over (Over)  

We only gettin' closer (Closer)  

You're creepin' in his DMs  

I'm sleepin' in his sweatpants*


**Analiz:**

Bu kısım, başka bir kadının erkeğiyle flört etmeye çalışmasına yönelik bir cevap niteliğinde. Şarkıdaki ana karakter, başka birinin çabalarına rağmen ilişkilerinin daha da güçlendiğini belirtiyor. "Onun DMs’ine sızıyorsun, ben onun pijamalarında uyuyorum" gibi ifadeler, aralarındaki derin bağı vurguluyor.


**Çeviri:**

*Flört ettiğini görebiliyorum  

Neden bu kadar uğraşıyorsun?  

Onun peşinde, sanki güneşleniyorsun  

Git kendine bir adam bul  

Bizim bittiğimizi düşünüyorsun (Bitti)  

Ama biz sadece daha da yaklaşıyoruz (Yaklaşıyoruz)  

Sen onun DMs'ine sızıyorsun  

Ben onun pijamalarıyla uyuyorum*


---


### **5. Kıta:**


**Sözler:**

*We good, we fine  

Don't even try  

(Don't you try)  

Don't waste your time  

I'm what he likes  

(What he likes)*


**Analiz:**

Burada, ana karakter ilişkilerinin gayet iyi olduğunu ve diğer kadının boşuna çaba harcadığını söylüyor. "Ben onun sevdiği kişiyim" ifadesi, kadının kendine olan güvenini pekiştiriyor.


**Çeviri:**

*Biz iyiyiz, biz mutluyuz  

Boşuna deneme  

(Deneme)  

Zamanını harcama  

Ben onun sevdiği kişiyim  

(Sevdiği kişi)*


---


### **6. Kıta:**


**Sözler:**

*I'm his queen, I'm his freak  

I'm every woman he wants and needs  

I'm his dream, I'm his drug  

I'm every woman he wants, so what?  

I'm his boss, I'm that bitch  

I'm every woman he knows exists  

I'm his main, I'm his side  

I'm every woman that's in his mind*


**Analiz:**

Bu kısım, şarkının ikinci kıtasıyla aynı ve kadının partnerine olan rolünü tekrar vurguluyor. Tüm rolleri üstlendiğini ve onun zihninde olan her kadın olduğunu ifade ediyor.


**Çeviri:**

*Ben onun kraliçesiyim, ben onun çılgınım  

Ona lazım olan ve istediği her kadınım  

Onun rüyasıyım, onun ilacıyım  

Ona lazım olan her kadınım, ne olmuş?  

Onun patronuyum, ben o kadınım  

Tanıdığı her kadınım  

Onun ana sevgilisiyim, yanındaki kadınım  

Onun aklındaki her kadınım*


---


### **7. Kıta (Doechii’nin Bölümü):**


**Sözler:**

*What you tryna do? Baby, lock in  

We could get it in, you could bring a friend  

Hoes so pressed when I step in the spot  

I'm so possessive and nonchalant  

Upper echelon, pullin' up in the shade  

If you try to vibe with him, might catch a fade  

I be so aggressive and narcissistic  

You know I'ma slide on a ho about a big D  

Baby, we good*


**Analiz:**

Doechii'nin verse’i, daha agresif ve sahiplenici bir tavır sergiliyor. Kendini güçlü, etkileyici ve kıskanılacak bir pozisyonda görüyor. Başkalarının bu ilişkiye müdahale etme çabalarının karşısında agresif olacağını belirtiyor.


**Çeviri:**

*Ne yapmaya çalışıyorsun? Bebeğim, kilitlen  

Biz halledebiliriz, bir arkadaşını getirebilirsin  

Ortamdayken kızlar çok gergin  

Çok sahiplenici ve kayıtsızım  

Üst düzey, gölgede geliyorum  

Onunla bağlantı kurmaya çalışırsan, sıkıntı çıkabilir  

Çok agresif ve narsistim  

Biliyorsun ki büyük bir şey için hareket ederim  

Bebeğim, biz iyiyiz*


---


### **8. Kıta:**


**Sözler:**

*We good, we fine  

Don't even try  

(Don't try)  

Don't you try  

(Don't try it)  

Don't waste your time  

I'm what he likes  

(What he likes)  

What he likes  

(What he likes)*


**Analiz:**

Bu kısım yine ana karakterin ilişkilerinin sağlam olduğunu vurguluyor ve başka kadınlara zamanlarını boşa harcamamalarını söylüyor. Tekrarlarla güçlü bir mesaj veriyor.


**Çeviri:**

*Biz iyiyiz, biz mutluyuz  

Boşuna deneme  

(Deneme)  

Deneme  

(Deneme)  

Zamanını harcama  

Ben onun sevdiği kişiyim  

(Sevdiği kişi)  

Sevdiği kişi  

(Sevdiği kişi)*


---


### **9. Kıta:**


**Sözler:**

*I'm his queen, I'm his freak  

I'm every woman he wants and needs  

I'm his dream, I'm his drug  

I'm every woman he wants, so what?  

I'm his boss, I'm that bitch  

I'm every woman he knows exists  

I'm his main, I'm his side  

I'm every woman that's in his mind*


**Analiz:**

Bu bölüm şarkının ana temasını tekrar vurgulayan bir tekrar niteliğinde. Kadın, partnerinin hayatındaki en önemli figür olduğunu bir kez daha yineliyor.


**Çeviri:**

*Ben onun kraliçesiyim, ben onun çılgınım  

Ona lazım olan ve istediği her kadınım  

Onun rüyasıyım, onun ilacıyım  

Ona lazım olan her kadınım, ne olmuş?  

Onun patronuyum, ben o kadınım  

Tanıdığı her kadınım  

Onun ana sevgilisiyim, yanındaki kadınım  

Onun aklındaki her kadınım*


---


### **10. Kıta :**


**Sözler:**

*La-da-dee, la-da-da  

La-da-dee, la-da-da  

I'm his, he's mine  

La-da-dee, la-da-da  

La-da-dee, la-da-da  

I'm his, he's mine*


**Analiz:**

Bu bölüm, önceki nakaratın tekrarıdır ve "ben onunum, o benim" mesajını bir kez daha vurguluyor. Şarkının genel temasına uygun olarak, sahiplenici ve ilişkiye güvenen bir tonla bitiriliyor.


**Çeviri:**

*La-da-dee, la-da-da  

La-da-dee, la-da-da  

Ben onunum, o benim  

La-da-dee, la-da-da  

La-da-dee, la-da-da  

Ben onunum, o benim*


---


### **Genel Analiz:**

Şarkının genel teması, bir kadının partneriyle olan güçlü bağını ve sahiplenici tavrını anlatıyor. Şarkı boyunca kadın, partnerinin aklındaki ve hayatındaki her kadın olduğunu, onun için ideal kişi olduğunu vurguluyor. Şarkının özellikle "ben onun kraliçesiyim, çılgınım" gibi ifadeleri, kadının kendine güvenini ve ilişkideki gücünü öne çıkarıyor. Aynı zamanda, başka bir kadının erkeğini elde etme çabalarına karşı uyarılar ve kendinden emin bir duruş sergiliyor.

Yorumlar

AYIN POPÜLER ÇEVİRİLERİ

Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri

  Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri  I am not the only traveler tek gezgin ben değilim Who has not repaid his debt borcunu ödememiş olan I've been searching for a trail to follow again tekrar takip etmek için bir iz arıyordum Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim What the hell I'm supposed to do ne halt etmemi bekliyorsun And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim Not to ride along with you seninle gelmemek için I had all and then most of you, some and now none of you sana ve sonra daha fazlana sahiptim, birazına ve şimdi hiçbir şeyine Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür I don't know what I'm supposed to do, haunted by the ghost of you ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, senin hayaletine musallat oldum Oh, take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür When the night was full of terrors gece dehşetlerle

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning

Linkin Park - The Emptiness Machine TÜRKÇE ÇEVİRİ

Linkin Park - The Emptiness Machine TÜRKÇE ÇEVİRİ ### **1. Kıta:** **Lyrics:** *Your blades are sharpened with precision   Flashing your favorite point of view   I know you're waiting in the distance   Just like you always do   Just like you always do* **Çeviri:** *Bıçakların hassasiyetle bilenmiş   En sevdiğin bakış açını sergiliyorsun   Uzaktan beklediğini biliyorum   Hep yaptığın gibi   Hep yaptığın gibi* **Analiz:** Bu kıta, manipülatif bir kişi veya durumla karşı karşıya olmayı betimliyor. “Blades are sharpened with precision” (bıçakların hassasiyetle bilenmiş) metaforu, karşıdaki kişinin tehlikeli ve dikkatli bir şekilde manipülatif olduğunu gösteriyor. “Waiting in the distance” (uzaktan beklemek) ifadesi, bu kişinin her zaman fırsat kolladığını ima ediyor. Ana tema, güvensizlik ve sürekli bir manipülasyon altında kalma hissi. ### **2. Kıta:** **Lyrics:** *Already pulling me in   Already under my skin   And I know exactly how this ends, I* **Çeviri:** *Zaten beni içine çekiyo

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum     Döktüğüm tüm kanı yıkamaya çalışıyorum     Bu arzu ikimizin de paylaştığı bir yük     İki günahkar, tek bir dua ile

RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri 

  RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri  Sleazin' and teasin', I'm sittin' on him aşağılık ve dalga geçiyorum, onun üzerine oturuyorum All of my diamonds are drippin' on him tüm elmaslarım onun üzerine damlıyor I met him at the bar, it was twelve or something onunla barda tanıştım, saat on ikiydi ya da öyle bir şeydi I ordered two more wines 'cause tonight, I want him iki şarap daha sipariş ettim çünkü bu gece, onu istiyorum A little context if you care to listen dinlemek istersen biraz olaydan bahsedeyim I find myself in a shit position kendimi boktan bir pozisyonda buluyorum The man that I love sat me down last night sevdiğim adam dün gece beni karşısına oturttu And he told me that it's over, dumb decision ve bana bittiğini söyledi, aptalca bir karar And I don't wanna feel how my heart is rippin' ve kalbimin nasıl attığını hissetmek istemiyorum Fact, I don't wanna feel, so I stick to sippin' aslında, hissetmek istemiyorum, bu yüzden yudu

Loreen - Tattoo Türkçe Çeviri

  Loreen - Tattoo Türkçe Çeviri I don't wanna go - Gitmek istemiyorum But baby we both know - Ama bebeğim ikimiz de biliyoruz This is not our time - Bu bizim zamanımız değil It’s time to say goodbye - Hoşça kal deme zamanı Until we meet again - Tekrar buluşana kadar Cause this is not the end - Çünkü bu son değil It will come a day - Bir gün gelecek When we will find our way - Yolumuzu bulduğumuzda Violins playing and the angels crying - Kemanlar çalarken ve melekler ağlarken When the stars align then I’ll be there - Yıldızlar hizalandığında, orada olacağım No, I don't care about them all - Hayır, hepsi umurumda değil Cause all I want is to be loved - Çünkü istediğim tek şey sevilmek And all I care about is you - Ve umurumda olan tek şey sensin You stuck on me like a tattoo - Sen bir dövme gibi üzerimde kaldın No, I don't care about the pain - Hayır, acı umurumda değil I’ll walk through fire and through rain - Ateşin ve yağmurun içinden yürüyeceğim Just to get closer to you

Tinashe - Nasty Türkçe Çeviri

Tinashe - Nasty Türkçe Çeviri I been a nasty girl, nasty I been a nasty girl, nasty I been a nasty girl, nasty I been a nasty nasty nasty Is somebody gonna match my freak? Is somebody gonna match my freak? Is somebody gonna match my nasty? I got stamina they say ima athlete  Is somebody gonna match my freak? Is somebody gonna match my freak? Is somebody gonna match my nasty? Pillow talking got my throat raspy If you keep up with me  I’ll keep on coming back  If you do it too good  I’m gonna get attached  Cuz it it feels like heaven when it hurts so bad  Baby put it on me  I like it just like that  Just like that  I been a nasty girl, nasty I been a nasty girl, nasty (Just like that) I been a nasty girl, nasty I been a nasty nasty nasty (I like it just like that)  I been a nasty girl, nasty I been a nasty girl, nasty (Just like that) I been a nasty girl, nasty I been a nasty nasty nasty Big time pull up make a scene  Party’s lame, no vibe we can leave  shotgun my thighs on seat I aint g

A$AP Rocky - Tailor Swif TÜRKÇE ÇEVİRİ

A$AP Rocky - Tailor Swif TÜRKÇE ÇEVİRİ ### [Intro] **Hitkidd, what it do, man?** - Bu bölüm, prodüktör Hitkidd'e bir selamlaşma ve şarkının başlangıcında bir tanıtım. ### [Verse 1] **Shoot my shot, got her wet (Hoo)** - "Şansımı deniyorum, onu ıslatıyorum." Burada, romantik ya da cinsel bir ilgiyi ifade ediyor. **Bet that's all neck, girl, that's wetty** - "Sanırım bu sadece boyun, kızım, bu ıslak." "Wetty" burada cinsel anlamda kullanılıyor. **Ready, gave me all neck, how beheading** - "Hazır, bana her şeyi verdi, nasıl kafa kesme." Burada, "neck" terimi cinsel bir anlam taşıyor. **Ready, might just sign my ex-girl, no Malcolm and Eddie, already** - "Hazır, eski kız arkadaşımı işaretleyebilirim, Malcolm ve Eddie değil, zaten." Malcolm ve Eddie, ünlü bir TV çiftidir, burada eski sevgiliyi tekrar almak anlamında. **Your ass might just go and get upset, don't be petty, already** - "Kıçın üzülmeye başlayabili

LISA - ROCKSTAR TÜRKÇE ÇEVİRİ

LISA - ROCKSTAR TÜRKÇE ÇEVİRİ  Altın dişler ön panelde duruyor, o bir rock yıldızı | Gold teeth sitting on the dash, she a rockstar | | En sevdiğin şarkıcı rap yapmak istesin, bebeğim, lala | Make your favorite singer wanna rap, baby, lala | | "Lisa, bana Japonca öğretebilir misin?" Dedim ki, "Hai, hai" | "Lisa, can you teach me Japanese?" I said, "Hai, hai" | | Bu benim hayatım, hayatım, bebeğim, ben bir rock yıldızıyım | That's my life, life, baby, I'm a rockstar | | Bir görevdeydim,

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just how to take control   Kontrolü nasıl ele alacağını biliyor When I'm vulnerable   Savunmasız ol