Ana içeriğe atla

Bon Jovi - You Give Love A Bad Name TÜRKÇE ÇEVİRİ

 Bon Jovi - You Give Love A Bad Name TÜRKÇE ÇEVİRİ



**1. Kıta:**


*Shot through the heart  

And you're to blame  

Darlin', you give love a bad name*


**Çeviri:**  

Kalbimden vuruldum  

Ve suçlusun  

Sevgilim, sen aşkı kötü gösteriyorsun.


**Analiz:**  

Bu bölüm, şarkının ana duygusal çatışmasını özetler. Şarkıcı, kalbinin ihanetle kırıldığını ve bunun sebebinin partneri olduğunu belirtir. "Aşkı kötü göstermek" ifadesi, yaşanan olumsuz deneyimin evrensel bir temaya dönüştüğünü vurgular. Kalpten vurulma metaforu, derin duygusal yarayı sembolize eder.


---


**2. Kıta:**


*An angel's smile is what you sell  

You promise me Heaven, then put me through hell  

Chains of love got a hold on me  

When passion's a prison, you can't break free*


**Çeviri:**  

Bir melek gülüşü satıyorsun  

Bana cenneti vaat ettin, ama beni cehennemden geçirdin  

Aşkın zincirleri bana vuruldu  

Tutku bir hapishane olduğunda, özgür olamazsın.


**Analiz:**  

Bu kıta, sevgilinin dış görünüşüyle aldatıcı bir masumiyet sergilediğini ima eder. "Cenneti vaat etmek" sahte bir umudu, "cehennemden geçirmek" ise yaşanan derin hayal kırıklığını anlatır. Aşk zincirleri ve tutkunun hapishane olması, bu ilişki içinde hapsolmuş hissetmeyi ve çıkış yolu bulamamayı sembolize eder.


---


**Nakarat:**


*Shot through the heart  

And you're to blame  

You give love a bad name (bad name)  

I play my part and you play your game  

You give love a bad name (bad name)*


**Çeviri:**  

Kalbimden vuruldum  

Ve suçlusun  

Aşkı kötü gösteriyorsun  

Ben rolümü oynarım, sen oyunun oynarsın  

Aşkı kötü gösteriyorsun.


**Analiz:**  

Nakarat, şarkının merkezindeki ihanet duygusunu vurgular. "Kalbimden vuruldum" tekrarı, sürekli yaşanan acıyı ifade eder. Bu bölümde, şarkıcı kendisinin ilişkide üzerine düşeni yaptığını, ancak partnerinin yalnızca manipülasyonla ilgilendiğini anlatır.


---


**3. Kıta:**


*Paint your smile on your lips  

Blood red nails on your fingertips  

A school boy's dream, you act so shy  

Your very first kiss was your first kiss goodbye*


**Çeviri:**  

Gülümsemeyi dudaklarına resmediyorsun  

Parmak uçlarında kan kırmızısı tırnaklar  

Bir okul çocuğunun rüyası gibisin, çok utangaç davranıyorsun  

İlk öpücüğün, aslında bir veda öpücüğüydü.


**Analiz:**  

Bu kıta, sevgilinin dış görünüşünü ve tavırlarını betimler. "Kan kırmızısı tırnaklar" ve "utangaç davranış" karşı tarafın hem çekici hem de aldatıcı olduğunu ima eder. "İlk öpücüğün veda öpücüğü olması" ise ilişkinin en başından beri mahkum olduğunu hissettirir.


---


**Nakarat Tekrarı:**


Bu bölümde önceki nakaratın tekrarı yapılır ve şarkıcı, sevgilinin aşkı kötüye kullandığını ve kendisini derinden yaraladığını yeniden vurgular.


---


**Genel Değerlendirme:**  

Bon Jovi’nin “You Give Love A Bad Name” şarkısında, aldatılmış bir aşığın duygusal kırıklıkları ele alınır. Şarkı, ihanetin yol açtığı acıyı ve hayal kırıklığını güçlü metaforlar ve yoğun bir dille ifade eder. Şarkının kıtalarındaki anlatım, baştan çıkarıcı bir sevgilinin ardındaki yıkıcı gerçekleri gözler önüne sererken, nakaratlar ihanetin tekrarlayan bir yankısı gibi sürekli olarak dinleyiciye sunulur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri

  Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri  I am not the only traveler tek gezgin ben değilim Who has not repaid his debt borcunu ödememiş olan I've been searching for a trail to follow again tekrar takip etmek için bir iz arıyordum Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim What the hell I'm supposed to do ne halt etmemi bekliyorsun And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim Not to ride along with you seninle gelmemek için I had all and then most of you, some and now none of you sana ve sonra daha fazlana sahiptim, birazına ve şimdi hiçbir şeyine Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür I don't know what I'm supposed to do, haunted by the ghost of you ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, senin hayaletine musallat oldum Oh, take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür When the night was full of terrors gece dehşetlerle ...