Ana içeriğe atla

Ariana Grande - Touch It TÜRKÇE ÇEVİRİ

Ariana Grande - Touch It TÜRKÇE ÇEVİRİ



### 1. Kıta

**Liriks:**

> How do I make the phone ring?  

> Why do I even care?  

> How are you all around me, when you're not really there?  

> (Hmm)  

> When you're not really there?  

> (Hey, yeah, mm)  

> How do I feel you on me, when you're not on my skin?  

> Why do you say you want me, then tell me you're not coming in?  

> Ah, yeah, baby, just come on in  


**Analiz:**

Bu kıtada şarkıcı, birinin kendisini düşündüğü veya arzuladığına dair hissettiği karışıklığı dile getiriyor. İletişim kurma isteği ve fiziksel varlık eksikliği arasında bir gerilim var. İletişimsizlik ve belirsizlik, ilişkideki karmaşayı artırıyor.


**Çeviri:**

> Telefonu nasıl çaldırabilirim?  

> Neden umursuyorum ki?  

> Sen yanımda değilken, neden hep etrafımda gibisin?  

> (Hmm)  

> Gerçekten yanımda değilken?  

> (Hey, evet, mm)  

> Sen benimle değilken, nasıl seni üzerimde hissediyorum?  

> Neden beni istediğini söylüyorsun, sonra içeri gelmeyeceğini söylüyorsun?  

> Ah, evet, bebeğim, sadece gel içeri  


---


### 2. Kıta

**Liriks:**

> 'Cause every time I'm with you, I go into a zone  

> And I remember all the places you wanna go  

> Take me all the way (Ooh)  

> Ain't nobody gonna touch it, touch it, touch it  

> 'Cause every time I see you, I don't wanna behave  

> I'm tired of being patient, so let's pick up the pace  

> Take me all the way (Ooh)  

> Ain't nobody gonna touch it, touch it, touch it  


**Analiz:**

Bu kıtada, birlikte olduğunda yaşadığı yoğun duygular ve bu kişinin ona ilham verdiği yerler arasında bir bağlantı kuruyor. İlişkideki arzu ve sabırsızlık, onun içindeki tutkunun bir yansıması olarak görülüyor. 


**Çeviri:**

> Çünkü seninle her zaman birlikte olduğumda, bir alanın içine giriyorum  

> Ve gitmek istediğin tüm yerleri hatırlıyorum  

> Beni tamamen al (Ooh)  

> Kimse dokunamayacak, dokunamayacak, dokunamayacak  

> Çünkü seni her gördüğümde, davranmak istemiyorum  

> Sabırlı olmaktan yoruldum, o yüzden hızı arttıralım  

> Beni tamamen al (Ooh)  

> Kimse dokunamayacak, dokunamayacak, dokunamayacak  


---


### 3. Kıta

**Liriks:**

> How do you know I'm breathing, when I'm holding my breath?  

> Why don't we face the danger, just for the night and forget?  

> (Oh-oh)  

> Baby, let's just forget (No-oh)  

> Remind me why we're taking a break  

> It's obviously insane  

> 'Cause we both know what we want  

> So why don't we fall in love?  

> Baby, let's fall in love, oh-oh  


**Analiz:**

Bu bölümde, bir partnerin diğerinin duygusal durumunu nasıl anladığını sorguluyor. Tehlikeleri göz ardı ederek bir geceyi birlikte geçirme isteği, ilişkilerdeki geçici zevkleri ve ikisinin de bildiği bir durumu sorguluyor: Aşkı yaşamak.


**Çeviri:**

> Senin nefes aldığımı nasıl biliyorsun, ben nefesimi tutarken?  

> Neden tehlikeyle yüzleşmiyoruz, sadece gece için ve unutalım?  

> (Oh-oh)  

> Bebeğim, sadece unutalım (Hayır-oh)  

> Neden bir ara verdiğimizi hatırlat bana  

> Bu açıkça delilik  

> Çünkü ikimiz de ne istediğimizi biliyoruz  

> O yüzden neden aşık olmuyoruz?  

> Bebeğim, aşık olalım, oh-oh  


---


### 4. Kıta

**Liriks:**

> 'Cause every time I'm with you, I go into a zone  

> And I remember all the places you wanna go  

> Take me all the way (Ooh)  

> Ain't nobody gonna touch it, touch it, touch it  

> 'Cause every time I see you, I don't wanna behave  

> I'm tired of being patient, so let's pick up the pace  

> Take me all the way (Ooh)  

> Ain't nobody gonna touch it, touch it, touch it  


**Analiz:**

Bu kıta, daha önceki kıtalarla paralellik gösteriyor. Birlikte olduğunda yaşadığı yoğun hisleri ve bu hissin onu daha fazla ilerlemeye yönlendirdiğini belirtiyor.


**Çeviri:**

> Çünkü seninle her zaman birlikte olduğumda, bir alanın içine giriyorum  

> Ve gitmek istediğin tüm yerleri hatırlıyorum  

> Beni tamamen al (Ooh)  

> Kimse dokunamayacak, dokunamayacak, dokunamayacak  

> Çünkü seni her gördüğümde, davranmak istemiyorum  

> Sabırlı olmaktan yoruldum, o yüzden hızı arttıralım  

> Beni tamamen al (Ooh)  

> Kimse dokunamayacak, dokunamayacak, dokunamayacak  


---


### 5. Kıta

**Liriks:**

> Oh, ain't nobody gonna, touch it, touch it, touch it  

> Baby, ain't nobody gonna, touch it, touch it, touch it  

> (Eh, nobody, bae)  

> Baby, ain't nobody gonna, touch it, touch it, touch it  

> (Oh)  

> Ain't nobody gonna touch it  

> (Oh, no, eh-ey)  


**Analiz:**

Bu kıta, şarkıcının sahip olduğu duyguların güçlü ve benzersiz olduğunu vurguluyor. Diğerlerinin müdahale edemeyeceği bir şey olduğunu ifade ediyor.


**Çeviri:**

> Oh, kimse dokunamayacak, dokunamayacak, dokunamayacak  

> Bebeğim, kimse dokunamayacak, dokunamayacak, dokunamayacak  

> (Eh, kimse, bebeğim)  

> Bebeğim, kimse dokunamayacak, dokunamayacak, dokunamayacak  

> (Oh)  

> Kimse dokunamayacak  

> (Oh, hayır, eh-ey)  


---


### 6. Kıta

**Liriks:**

> Remind me why we're taking a break  

> It's obviously insane  

> 'Cause we both know what we want  

> So why don't we fall in love?  

> Baby, let's be in love  


**Analiz:**

Bu kıtada, ilişkide yaşanan belirsizlik ve iki tarafın da ne istediğini bildiği gerçeği sorgulanıyor. Geçici bir ayrılığın mantıksızlığı vurgulanıyor ve birlikte aşk yaşamaya davet ediliyor.


**Çeviri:**

> Neden bir ara verdiğimizi hatırlat bana  

> Bu açıkça delilik  

> Çünkü ikimiz de ne istediğimizi biliyoruz  

> O yüzden neden aşık olmuyoruz?  

> Bebeğim, aşık olalım  


---


### Sonuç

Ariana Grande'nin "Touch It" şarkısı, arzu, belirsizlik ve aşkı sorgulayan temalar etrafında dönen, yoğun duygusal bir deneyimi yansıtıyor. Şarkıdaki her kıta, ilişkinin karmaşık doğasını ve iki tarafın hislerini keşfediyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...