Ana içeriğe atla

Alan Walker - Walkerworld Trilogy (Episode I) TÜRKÇE ÇEVİRİ

 Alan Walker - Walkerworld Trilogy (Episode I) TÜRKÇE ÇEVİRİ


### 1. Kıta

**Lyrics:**  

"I found my feet again and now I need to teach them how to run  

I found the beat I lost when you left in the chorus of a song  

I left the anger I was feeling at a bar in Barcelona  

Another brick another wall  

And any day now I’ll be ok  

I won’t miss you anymore"


**Çeviri:**  

"Yeniden ayaklarımın üstünde durdum ve şimdi onlara nasıl koşacaklarını öğretmem gerekiyor  

Sen gittiğinde kaybettiğim ritmi bir şarkının nakaratında buldum  

Barcelona'da bir barda hissettiğim öfkeyi bıraktım  

Bir başka tuğla, bir başka duvar  

Ve artık her an iyi olacağım  

Seni artık özlemeyeceğim"


**Analiz:**  

Bu kıta, ayrılık sonrası yeniden toparlanma sürecini anlatıyor. Şarkı sözlerinde, kişinin kendini yeniden bulma ve kaybettiği ritmi geri kazanma çabası vurgulanıyor. Öfke gibi olumsuz duygulardan arınma süreci ise Barcelona'da bir barda bırakılan öfke ile sembolize ediliyor. Bu, geçmişte yaşanan acılardan ve kırıklardan kurtulma sürecinin bir parçası olarak yorumlanabilir.


---


### 2. Kıta

**Lyrics:**  

"La la la lai  

I’m gonna dance until I dance you off my mind  

La la la la la lai  

La la la lai  

I’m gonna sing until sing you out of sight  

La la la la lai  

I’m gonna walk until I walk you out the door  

La la la la lai  

And any day now I’ll be ok and then I  

Won’t miss you anymore"


**Çeviri:**  

"La la la lai  

Aklımdan seni çıkarana kadar dans edeceğim  

La la la la la lai  

La la la lai  

Gözümün önünden seni çıkarana kadar şarkı söyleyeceğim  

La la la la lai  

Seni kapıdan çıkarana kadar yürüyeceğim  

La la la la lai  

Ve artık her an iyi olacağım, sonra seni  

Özlemeyeceğim"


**Analiz:**  

Bu kıta, ayrılığın ardından yaşanan unutma ve iyileşme sürecini anlatıyor. Şarkıdaki "la la la" bölümleri, bu sürecin neşeli ve ritmik bir şekilde yaşandığını gösteriyor. Kişi, dans ederek, şarkı söyleyerek ve yürüyerek zihninden eski sevgilisini silmeye çalışıyor. Bu, iyileşme sürecinin aktif ve olumlu bir yaklaşımını ifade ediyor.


---


### 3. Kıta

**Lyrics:**  

"spoke to the people on the beaches where we used to sit alone  

Swam in the deep end of the ocean and I threw away my phone  

I kissed a girl who don’t resemble you at all in Barcelona  

Another step another shore  

And any day now I’ll be ok  

I won’t miss you anymore"


**Çeviri:**  

"Yalnız oturduğumuz plajlarda insanlarla konuştum  

Okyanusun derinlerinde yüzdüm ve telefonumu attım  

Barcelona’da sana hiç benzemeyen bir kızı öptüm  

Bir başka adım, bir başka kıyı  

Ve artık her an iyi olacağım  

Seni artık özlemeyeceğim"


**Analiz:**  

Bu kıta, geçmişe olan bağları koparma çabasını anlatıyor. Kişi, yalnız zaman geçirdiği yerlerde şimdi insanlarla etkileşim kurarak geçmişteki yalnızlığını aşmaya çalışıyor. Telefonunu atması, eski ilişkilerden tamamen kopma isteğini simgeliyor. Barcelona'da yeni birini öpmesi ise, eski sevgiliden tamamen farklı bir hayata adım atma arzusunu ifade ediyor.


---


### 4. Kıta

**Lyrics:**  

"La la la lai  

I’m gonna dance until I dance you off my mind  

La la la la la lai  

La la la lai  

I’m gonna sing until sing you out of sight  

La la la la lai  

I’m gonna walk until I walk you out the door  

La la la la lai  

And any day now I’ll be ok and then I  

Won’t miss you anymore"


**Çeviri:**  

"La la la lai  

Aklımdan seni çıkarana kadar dans edeceğim  

La la la la la lai  

La la la lai  

Gözümün önünden seni çıkarana kadar şarkı söyleyeceğim  

La la la la lai  

Seni kapıdan çıkarana kadar yürüyeceğim  

La la la la lai  

Ve artık her an iyi olacağım, sonra seni  

Özlemeyeceğim"


**Analiz:**  

Bu kıta, ikinci kıtanın bir tekrarı gibi görünüyor, ancak bu tekrar, kişinin iyileşme sürecinde daha da kararlı olduğunu gösteriyor. Şarkıdaki tekrarlar, kişinin bu süreci sürekli olarak yaşadığını ve her geçen gün biraz daha ilerlediğini ifade ediyor.


---


### 5. Kıta

**Lyrics:**  

"I left the love you gave to me  

Out on the streets of Barcelona  

Another step another try  

And any day now (I’m gonna dance you)  

I’m gonna dance you off my mind  

In Barcelona"


**Çeviri:**  

"Bana verdiğin sevgiyi  

Barcelona sokaklarında bıraktım  

Bir başka adım, bir başka deneme  

Ve artık her an (Seni dans ederek)  

Aklımdan çıkaracağım  

Barcelona’da"


**Analiz:**  

Bu kıta, kişinin eski sevgiyi tamamen geride bırakma kararlılığını ifade ediyor. Barcelona, bu süreçte bir sembol haline gelmiş ve şarkıda önemli bir rol oynuyor. Bu şehir, kişinin eski sevgisini unutmaya ve yeni bir başlangıç yapmaya çalıştığı bir yer olarak tasvir ediliyor.


---


### 6. Kıta

**Lyrics:**  

"La la la lai  

I’m gonna dance until I dance you off my mind  

La la la la la lai  

La la la lai  

I’m gonna sing until sing you out of sight  

La la la la lai  

I’m gonna walk until I walk you out the door"


**Çeviri:**  

"La la la lai  

Aklımdan seni çıkarana kadar dans edeceğim  

La la la la la lai  

La la la lai  

Gözümün önünden seni çıkarana kadar şarkı söyleyeceğim  

La la la la lai  

Seni kapıdan çıkarana kadar yürüyeceğim"


**Analiz:**  

Bu kıta, şarkının son bölümünde yer alarak önceki bölümlerdeki iyileşme sürecinin bir özeti niteliğinde. Şarkı, kişinin eski sevgisini unutmak için yaptığı dans, şarkı ve yürüyüş gibi eylemleri tekrar vurguluyor. Bu tekrarlanan ifadeler, kişinin süreci başarıyla tamamlayacağına olan inancını pekiştiriyor.

Yorumlar

AYIN POPÜLER ÇEVİRİLERİ

Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri

  Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri  I am not the only traveler tek gezgin ben değilim Who has not repaid his debt borcunu ödememiş olan I've been searching for a trail to follow again tekrar takip etmek için bir iz arıyordum Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim What the hell I'm supposed to do ne halt etmemi bekliyorsun And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim Not to ride along with you seninle gelmemek için I had all and then most of you, some and now none of you sana ve sonra daha fazlana sahiptim, birazına ve şimdi hiçbir şeyine Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür I don't know what I'm supposed to do, haunted by the ghost of you ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, senin hayaletine musallat oldum Oh, take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür When the night was full of terrors gece dehşetlerle

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum     Döktüğüm tüm kanı yıkamaya çalışıyorum     Bu arzu ikimizin de paylaştığı bir yük     İki günahkar, tek bir dua ile

Linkin Park - The Emptiness Machine TÜRKÇE ÇEVİRİ

Linkin Park - The Emptiness Machine TÜRKÇE ÇEVİRİ ### **1. Kıta:** **Lyrics:** *Your blades are sharpened with precision   Flashing your favorite point of view   I know you're waiting in the distance   Just like you always do   Just like you always do* **Çeviri:** *Bıçakların hassasiyetle bilenmiş   En sevdiğin bakış açını sergiliyorsun   Uzaktan beklediğini biliyorum   Hep yaptığın gibi   Hep yaptığın gibi* **Analiz:** Bu kıta, manipülatif bir kişi veya durumla karşı karşıya olmayı betimliyor. “Blades are sharpened with precision” (bıçakların hassasiyetle bilenmiş) metaforu, karşıdaki kişinin tehlikeli ve dikkatli bir şekilde manipülatif olduğunu gösteriyor. “Waiting in the distance” (uzaktan beklemek) ifadesi, bu kişinin her zaman fırsat kolladığını ima ediyor. Ana tema, güvensizlik ve sürekli bir manipülasyon altında kalma hissi. ### **2. Kıta:** **Lyrics:** *Already pulling me in   Already under my skin   And I know exactly how this ends, I* **Çeviri:** *Zaten beni içine çekiyo

RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri 

  RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri  Sleazin' and teasin', I'm sittin' on him aşağılık ve dalga geçiyorum, onun üzerine oturuyorum All of my diamonds are drippin' on him tüm elmaslarım onun üzerine damlıyor I met him at the bar, it was twelve or something onunla barda tanıştım, saat on ikiydi ya da öyle bir şeydi I ordered two more wines 'cause tonight, I want him iki şarap daha sipariş ettim çünkü bu gece, onu istiyorum A little context if you care to listen dinlemek istersen biraz olaydan bahsedeyim I find myself in a shit position kendimi boktan bir pozisyonda buluyorum The man that I love sat me down last night sevdiğim adam dün gece beni karşısına oturttu And he told me that it's over, dumb decision ve bana bittiğini söyledi, aptalca bir karar And I don't wanna feel how my heart is rippin' ve kalbimin nasıl attığını hissetmek istemiyorum Fact, I don't wanna feel, so I stick to sippin' aslında, hissetmek istemiyorum, bu yüzden yudu

Loreen - Tattoo Türkçe Çeviri

  Loreen - Tattoo Türkçe Çeviri I don't wanna go - Gitmek istemiyorum But baby we both know - Ama bebeğim ikimiz de biliyoruz This is not our time - Bu bizim zamanımız değil It’s time to say goodbye - Hoşça kal deme zamanı Until we meet again - Tekrar buluşana kadar Cause this is not the end - Çünkü bu son değil It will come a day - Bir gün gelecek When we will find our way - Yolumuzu bulduğumuzda Violins playing and the angels crying - Kemanlar çalarken ve melekler ağlarken When the stars align then I’ll be there - Yıldızlar hizalandığında, orada olacağım No, I don't care about them all - Hayır, hepsi umurumda değil Cause all I want is to be loved - Çünkü istediğim tek şey sevilmek And all I care about is you - Ve umurumda olan tek şey sensin You stuck on me like a tattoo - Sen bir dövme gibi üzerimde kaldın No, I don't care about the pain - Hayır, acı umurumda değil I’ll walk through fire and through rain - Ateşin ve yağmurun içinden yürüyeceğim Just to get closer to you

Tinashe - Nasty Türkçe Çeviri

Tinashe - Nasty Türkçe Çeviri I been a nasty girl, nasty I been a nasty girl, nasty I been a nasty girl, nasty I been a nasty nasty nasty Is somebody gonna match my freak? Is somebody gonna match my freak? Is somebody gonna match my nasty? I got stamina they say ima athlete  Is somebody gonna match my freak? Is somebody gonna match my freak? Is somebody gonna match my nasty? Pillow talking got my throat raspy If you keep up with me  I’ll keep on coming back  If you do it too good  I’m gonna get attached  Cuz it it feels like heaven when it hurts so bad  Baby put it on me  I like it just like that  Just like that  I been a nasty girl, nasty I been a nasty girl, nasty (Just like that) I been a nasty girl, nasty I been a nasty nasty nasty (I like it just like that)  I been a nasty girl, nasty I been a nasty girl, nasty (Just like that) I been a nasty girl, nasty I been a nasty nasty nasty Big time pull up make a scene  Party’s lame, no vibe we can leave  shotgun my thighs on seat I aint g

A$AP Rocky - Tailor Swif TÜRKÇE ÇEVİRİ

A$AP Rocky - Tailor Swif TÜRKÇE ÇEVİRİ ### [Intro] **Hitkidd, what it do, man?** - Bu bölüm, prodüktör Hitkidd'e bir selamlaşma ve şarkının başlangıcında bir tanıtım. ### [Verse 1] **Shoot my shot, got her wet (Hoo)** - "Şansımı deniyorum, onu ıslatıyorum." Burada, romantik ya da cinsel bir ilgiyi ifade ediyor. **Bet that's all neck, girl, that's wetty** - "Sanırım bu sadece boyun, kızım, bu ıslak." "Wetty" burada cinsel anlamda kullanılıyor. **Ready, gave me all neck, how beheading** - "Hazır, bana her şeyi verdi, nasıl kafa kesme." Burada, "neck" terimi cinsel bir anlam taşıyor. **Ready, might just sign my ex-girl, no Malcolm and Eddie, already** - "Hazır, eski kız arkadaşımı işaretleyebilirim, Malcolm ve Eddie değil, zaten." Malcolm ve Eddie, ünlü bir TV çiftidir, burada eski sevgiliyi tekrar almak anlamında. **Your ass might just go and get upset, don't be petty, already** - "Kıçın üzülmeye başlayabili

LISA - ROCKSTAR TÜRKÇE ÇEVİRİ

LISA - ROCKSTAR TÜRKÇE ÇEVİRİ  Altın dişler ön panelde duruyor, o bir rock yıldızı | Gold teeth sitting on the dash, she a rockstar | | En sevdiğin şarkıcı rap yapmak istesin, bebeğim, lala | Make your favorite singer wanna rap, baby, lala | | "Lisa, bana Japonca öğretebilir misin?" Dedim ki, "Hai, hai" | "Lisa, can you teach me Japanese?" I said, "Hai, hai" | | Bu benim hayatım, hayatım, bebeğim, ben bir rock yıldızıyım | That's my life, life, baby, I'm a rockstar | | Bir görevdeydim,

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just how to take control   Kontrolü nasıl ele alacağını biliyor When I'm vulnerable   Savunmasız ol