Ana içeriğe atla

Tones And I - Down Under Türkçe Çeviri

 

Tones And I - Down Under Türkçe Çeviri

Traveling in a fried-out Kombie

On a hippie trail, head full of zombie

I met a strange lady, she made me nervous

She took me in and gave me breakfast

And she said


Do you come from a land down under?

Where women glow and men plunder?

Can't you hear, can't you hear that thunder?

You better run, you better take cover

You better run, you better take cover


I come from a land down under

I come from a land down under

I come from a land down under

Land down under


Buying bread from a man in Brussels

He was six foot four and full of muscles

I said, "Do you speak my language?"

And he just smiled and gave me a vegemite sandwich

And he said


I come from a land down under

Where women glow and men plunder

Can't you hear, can't you hear that thunder?

You better run, you better take cover

You better run, you better take cover


I come from a land down under

I come from a land down under

I come from a land down under

I come from a land down under


You better run, you better take cover


Tones And I - Down Under Türkçe Sözleri

Kızarmış bir Kombie ile seyahat etmek

Bir hippi patikasında, kafası zombi dolu

Garip bir bayanla tanıştım, beni sinirlendirdi.

Beni içeri aldı ve kahvaltı verdi.

Ve dedi ki


Yeraltındaki bir ülkeden mi geliyorsun?

Kadınların parladığı ve erkeklerin yağmaladığı yerden mi?

Duymuyor musun, gök gürültüsünü duymuyor musun?

Kaçsan iyi edersin, saklansan iyi edersin

Kaçsan iyi edersin, saklansan iyi edersin.


Yeraltındaki bir ülkeden geliyorum

Yeraltındaki bir ülkeden geliyorum

Yeraltındaki bir ülkeden geliyorum

Yeraltı ülkesi


Brüksel'de bir adamdan ekmek satın almak

Boyu 1.80'di ve kaslıydı.

"Benim dilimi konuşabiliyor musun?" diye sordum.

O da gülümsedi ve bana vegemite sandviçi verdi.

Ve dedi ki


Yeraltındaki bir ülkeden geliyorum

Kadınların parladığı ve erkeklerin yağmaladığı yerde

Duymuyor musun, gök gürültüsünü duymuyor musun?

Kaçsan iyi edersin, saklansan iyi edersin

Kaçsan iyi edersin, saklansan iyi edersin.


Yeraltındaki bir ülkeden geliyorum

Yeraltındaki bir ülkeden geliyorum

Yeraltındaki bir ülkeden geliyorum

Yeraltındaki bir ülkeden geliyorum


Kaçsan iyi edersin, saklansan iyi edersin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri

  Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri  I am not the only traveler tek gezgin ben değilim Who has not repaid his debt borcunu ödememiş olan I've been searching for a trail to follow again tekrar takip etmek için bir iz arıyordum Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim What the hell I'm supposed to do ne halt etmemi bekliyorsun And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim Not to ride along with you seninle gelmemek için I had all and then most of you, some and now none of you sana ve sonra daha fazlana sahiptim, birazına ve şimdi hiçbir şeyine Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür I don't know what I'm supposed to do, haunted by the ghost of you ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, senin hayaletine musallat oldum Oh, take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür When the night was full of terrors gece dehşetlerle ...