Ana içeriğe atla

BASHAR MURAD - WILD WEST TÜRKÇE ÇEVİRİ

 

BASHAR MURAD - WILD WEST TÜRKÇE ÇEVİRİ


Yine yollardayım, | I'm on the road again  

Nasıl bu hale geldi? | How did it come to this?  

Nereye gittiğimi bilmiyorum, | Don't know where I'm going  

Ama sonsuz mutluluğu arıyorum. | But I'm looking for eternal bliss  


Yuvarlanan bir taş gibiyim, | I'm like a rolling stone  

Tek bir yerde kalamam. | I can't stay in one place  

Acı çekmeye başladığında ve daha iyi olmak istediğinde, | When you start to get bitter and you wanna get better  

Tadını değiştirmelisin. | You gotta change the taste  


Otobana çıkmalıyım, | I gotta hit the highway  

Evet, işte yine başlıyorum. | Yeah, here I go again  

Cebimde hiçbir şey yok, | Got nothing in my pocket  

Ama kalbimde yanan bir alev var. | But in my heart there's a burning flame  


Ben vahşi bir kaçağım, | I'm a savage runaway  

1993 yılından beri. | Since 1993  

Benim adıma hiçbir şey yok, | Got nothing to my name  

Ama bu değişmek üzere. | But that's about to change  


Çünkü ben vahşi batıya gidiyorum, | 'Cause I'm going to the wild wild west  

Tek huzurun kötüler için olduğu yerde. | Where the only rest is for the wicked  

Elinden geleni yapsan bile, | Where even if you do your best  

Ve sen bu testi geçtin, | And you pass that test  

Bu başaracağın anlamına gelmez. | Doesn't mean you'll make it  


Vahşi batıya gitmek, | Going to the wild wild west  

Çünkü burası iş için en iyi yer. | 'Cause it's the best place for business  

Yapabilirim tavrına sahip ve kaybedecek bir şeyi olmayan, | Got a can-do attitude, and nothing to lose  

O zaman neden riske girmeyeyim ki? | So why the hell wouldn't I risk it?  


Yine yollardayım, | I'm on the road again  

Ve hala çok uzağa gidemedim. | And I still didn't get too far  

Çivili pantolonumu, kovboy çizmelerimi giydim, | Got my studded chaps on, my cowboy boots  

Ve spagetti gitarımı çalıyorum. | And I'm playing my spaghetti guitar  


Giyindim ve onu giydim, | I dressed up and I put it on  

Sahneye uyacağımı umarak. | Hoping I'd fit the scene  

Bunu anlamak 30 yılımı aldı, | Took 30 damn years to figure out  

Sadece kendim olmalıyım. | I just gotta be me  


Vahşi batıya gitmek, | Going to the wild wild west  

Tek huzurun kötüler için olduğu yerde. | Where the only rest is for the wicked  

Elinden geleni yapsan bile, | Where even if you do your best  

Ve sen bu testi geçtin, | And you pass that test  

Bu başaracağın anlamına gelmez. | Doesn't mean you'll make it  


Vahşi batıya gitmek, | Going to the wild wild west  

Çünkü burası iş için en iyi yer. | 'Cause it's the best place for business  

Yapabilirim tavrı ve kaybedecek bir şeyim yok, | Got a can-do attitude, and nothing to lose  

Neden riske girmeyeyim ki? | So why the hell wouldn't I risk it?  

Oh, neden riske atmayayım ki? | Oh, why the hell wouldn't I risk it?  


Vahşi doğaya hoş geldiniz. | Welcome to the wild wild west

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...