Taylor Swift - Invisible String Türkçe Çeviri
Green was the color of the grass where I used to read at Centennial Park
yeşil, Centennial Park'ta kitap okuduğum çimlerin rengiydi
I used to think I would meet somebody there
orada biriyle tanışacağımı düşünürdüm
Teal was the color of your shirt when you were 16 at the yogurt shop
deniz mavisi, yoğurt dükkanında 16 yaşındayken giydigin gömleğinin rengiydi
You used to work at to make a little money
biraz para kazanmak için çalışırdın
Time
zaman
Curious time
meraklı zaman
Gave me no compasses
bana pusula vermedi
Gave me no signs
bana hiçbir işaret vermedi
Were there clues I didn't see?
görmediğim ipuçları var mıydı?
And isn't it just so pretty to think
ve düşünmesi o kadar güzel değil mi
All along there was some
başından beri vardı
Invisible string
görünmez ip
Tying you to me?
seni bana mı bağlıyor?
Bad was the blood of the song in the cab on your first trip to LA
Bad Blood, Los Angeles'a ilk seyahatinizde taksideki şarkının adıydı
You ate at my favorite spot for dinner
akşam yemeğini en sevdiğim yerde yedin
Bold was the waitress on our three-year trip getting lunch down by the Lakes
cesur olan, üç yıllık gezimizdeki göl kenarında öğle yemeği yiyen garsondu
She said I looked like an American singer
Amerikalı bir şarkıcıya benzediğimi söyledi
Time
zaman
Mystical time
gizemli zaman
Cutting me open, then healing me fine
beni kesiyor, sonra iyileştiriyor
Were there clues I didn't see?
görmediğim ipuçları var mıydı?
And isn't it just so pretty to think
ve düşünmesi o kadar güzel değil mi
All along there was some
başından beri vardı
Invisible string
görünmez ip
Tying you to me?
seni bana mı bağlıyor?
A string that pulled me
beni çeken bir ip
Out of all the wrong arms right into that dive bar
tüm yanlış kollardan o ucuz bara doğru
Something wrapped all of my past mistakes in barbed wire
bir şey geçmişteki tüm hatalarımı dikenli tellere sardı
Chains around my demons
şeytanlarımın etrafındaki zincirler
Wool to brave the seasons
mevsimlere karşı direnmen için yünle sardı beni
One single thread of gold tied me to you
tek bir altın iplik beni sana bağladı
Cold was the steel of my axe to grind for the boys who broke my heart
soğuk, kalbimi kıran çocuklar için öğütülecek baltamın çeliğiydi
Now I send their babies presents
şimdi bebeklerine hediyeler gönderiyorum
Gold was the color of the leaves when I showed you around Centennial Park
altın, yaprakların Centennial Park'ı sana gezdirdiğimdeki rengiydi
Hell was the journey but it brought me heaven
cehennem yolculuktu ama bana cenneti getirdi
Time
zaman
Wondrous time
muhteşem zaman
Gave me the blues and then purple-pink skies
bana üzüntüyü sonra da mor-pembe gökyüzünü verdi
And it's cool
ve bu harika
Baby with me
bebeğim benimle
And isn't it just so pretty to think
ve düşünmesi o kadar güzel değil mi
All along there was some
başından beri vardı
Invisible string
görünmez ip
Tying you to me?
seni bana mı bağlıyor?
Yorumlar
Yorum Gönder