Ana içeriğe atla

Taylor Swift - You Are In Love (Taylor’s Version) Türkçe Çeviri

 

Taylor Swift - You Are In Love (Taylor’s Version) Türkçe Çeviri


One look, dark room

bir bakış, karanlık oda

Meant just for you

sadece senin için

Time moved too fast

zaman çok hızlı ilerledi

You play it back

tekrar oynattın

Buttons on a coat

bir ceketteki düğmeler

Lighthearted joke

kaygısız şaka

No proof, not much

kanıt yok, fazla değil

But you saw enough

ama sen yeterince gördün

Small talk, he drives

küçük konuşma, o sürüyor

Coffee at midnight

gece yarısında kahve

The light reflects

ışık yansıyor

The chain on your neck

boynundaki zincir

He says, "Look up."

diyor ki, "yukarı bak."

And your shoulders brush

ve omuzların fırçalanıyor

No proof, one touch

kanıt yok, tek dokunuş

But you felt enough

ama sen yeterince hissettin


You can hear it in the silence (silence), silence (silence) you

bunu sessizlikte duyabilirsin (sessizlik), sessizlik (sessizlik) sen

You can feel it on the way home (way home), way home (way home) you

eve dönüş yolunda (eve dönüş yolunda), eve dönüş yolunda (eve dönüş yolunda) hissedebilirsin

You can see it with the lights out (lights out), lights out (lights out)

ışıklar söndüğünde (ışıklar söndüğünde), ışıklar söndüğünde (ışıklar söndüğünde) görebilirsin

You are in love, true love

sen aşıksın, gerçek aşk

You are in love

sen aşıksın


Morning, his place

sabah, onun yeri

Burnt toast, Sunday

yanmış tost, Pazar

You keep his shirt

onun gömleğini tuttun

He keeps his word

o sözünü tutuyor

And for once you let go

ve bir kez olsun gitmesine izin verdin 

Of your fears and your ghosts

korkularının ve hayalatlerinin

One step, not much

bir adım, çok değil

But it said enough

ama yeterli dedi

You kiss on sidewalks

kaldırımlarda öpüşüyorsun

You fight then you talk

kavga edersin sonra konuşursun

One night he wakes

bir gece o uyanır

Strange look on his face

yüzündeki garip ifade

Pauses, then says

duraksar, sonra der

"You're my best friend."

"sen benim en iyi arkadaşımsın."

And you knew what it was

ve bunun ne olduğunu anladın

He is in love

o aşık


You can hear it in the silence (silence), silence (silence) you

bunu sessizlikte duyabilirsin (sessizlik), sessizlik (sessizlik) sen

You can feel it on the way home (way home), way home (way home) you

eve dönüş yolunda (eve dönüş yolunda), eve dönüş yolunda (eve dönüş yolunda) hissedebilirsin

You can see it with the lights out (lights out), lights out (lights out)

ışıklar söndüğünde (ışıklar söndüğünde), ışıklar söndüğünde (ışıklar söndüğünde) görebilirsin

You are in love, true love

sen aşıksın, gerçek aşk


And so it goes

ve böylece gider 

You two are dancing in a snow globe 'round and 'round

siz ikiniz bir kar küresinde dans ediyorsunuz dönüp durup

And he keeps a picture of you in his office downtown

ve senin resmini şehir merkezindeki ofisinde saklıyor

And you understand now why they lost their minds and fought the wars

ve şimdi neden akıllarını kaybettiklerini ve savaşlarda savaştıklarını anlıyorsunuz

And why I've spent my whole life trying to put it into words

ve neden bütün hayatımı bunu kelimelere dökmeye çalışarak geçirdim


'Cause you can hear it in the silence

çünkü bunu sessizlikte duyabilirsin

You can feel it on the way home

eve dönüş yolunda hissedebilirsin

You can see it with the lights out

ışıklar söndüğünde görebilirsin

You are in love, true love

sen aşıksın, gerçek aşk

You are in love

sen aşıksın


You can hear it in the silence (silence), silence (silence) you

bunu sessizlikte duyabilirsin (sessizlik), sessizlik (sessizlik) sen

You can feel it on the way home (way home), way home (way home) you

eve dönüş yolunda (eve dönüş yolunda), eve dönüş yolunda (eve dönüş yolunda) hissedebilirsin

You can see it with the lights out (lights out), lights out (lights out)

ışıklar söndüğünde (ışıklar söndüğünde), ışıklar söndüğünde (ışıklar söndüğünde) görebilirsin

You are in love, true love

sen aşıksın, gerçek aşk

You are in love

sen aşıksın


You can hear it in the silence (silence), silence (silence) you

bunu sessizlikte duyabilirsin (sessizlik), sessizlik (sessizlik) sen

You can feel it on the way home (way home), way home (way home) you

eve dönüş yolunda (eve dönüş yolunda), eve dönüş yolunda (eve dönüş yolunda) hissedebilirsin

You can see it with the lights out (lights out), lights out (lights out)

ışıklar söndüğünde (ışıklar söndüğünde), ışıklar söndüğünde (ışıklar söndüğünde) görebilirsin

You are in love, true love

sen aşıksın, gerçek aşk

You are in love

sen aşıksın

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...