Taylor Swift - Is It Over Now? (Taylor’s Version) (From The Vault) Türkçe Çeviri
Once the flight had flown
uçuş uçtuktan sonra
With the wilt of the rose
gülün solgunluğu ile
I slept all alone
yapayalnız uyudum
You still wouldn't go
yine de gitmezdin
Let's fast forward to 300 takeout coffees later
daha sonra 300 paket kahveye hızlıca geçelim
I see your profile and your smile on unsuspecting waiters
profilini ve masum garsonlara gülüşünü görüyorum
You dream of my mouth before it called you a lying traitor
sana yalancı hain demeden önce ağzımı hayal ediyorsun
You search in every maiden's bed for something greater
her bakirenin yatağında daha büyük bir şey ararsın
Baby, was it over when she laid down on your couch?
bebeğim, kanepene uzandığında bitti mi?
Was it over when he unbuttoned my blouse?
bluzumun düğmelerini açtığında bitti mi?
"Come here," I whispered in your ear in your dream as you passed out
"buraya gel," diye fısıldadım kulağına rüyanda kendinden geçerken
Baby, was it over then?
bebeğim, o zaman bitti mi?
And is it over now?
ve şimdi bitti mi?
When you lost control
kontrolünü kaybettiğinde
Red blood, white snow
kırmızı kan, beyaz kar
Blue dress on a boat
bir teknede mavi elbise
Your new girl is my clone
yeni kızın benim klonum
And did you think I didn't see you? There were flashing lights
ve seni görmediğimi mi sandın? yanıp sönen ışıklar vardı
At least I had the decency to keep my nights out of sight
en azından gecelerimi gözden uzak tutacak kadar terbiyem vardı
Only rumors 'bout my hips and thighs, and my whispered sighs
kalçalarım, bacaklarım ve fısıldayan iç çekimlerim hakkında sadece söylentiler var
Oh Lord, I think about jumping
Tanrım, atlamayı düşünüyorum
Off of very tall somethings
çok uzun bir şeyden
Just to see you come running
sadece koşarak geldiğini görmek için
And say the one thing I've been wanting
ve istediğim tek şeyi söyle
But no!
ama hayır!
Let's fast forward to 300 awkward blind dates later
daha sonra 300 paket kahveye hızlıca geçelim
If she's got blue eyes, I will surmise that you'll probably date her
mavi gözleri varsa, muhtemelen onunla çıkacağını tahmin edeceğim
You dream of my mouth before it called you a lying traitor
sana yalancı hain demeden önce ağzımı hayal ediyorsun
You search in every model's bed for something greater
her modelin yatağında daha büyük bir şey ararsın
Baby, was it over when she laid down on your couch?
bebeğim, kanepene uzandığında bitti mi?
Was it over when he unbuttoned my blouse?
bluzumun düğmelerini açtığında bitti mi?
"Come here," I whispered in your ear in your dream as you passed out
"buraya gel," diye fısıldadım kulağına rüyanda kendinden geçerken
Baby, was it over then?
bebeğim, o zaman bitti mi?
And is it over now?
ve şimdi bitti mi?
Think I didn't see you? There were flashing lights
seni görmediğimi mi sandın? yanıp sönen ışıklar vardı
At least I had the decency to keep my nights out of sight
en azından gecelerimi gözden uzak tutacak kadar terbiyem vardı
Only rumors 'bout my hips and thighs, and my whispered sighs
kalçalarım, bacaklarım ve fısıldayan iç çekimlerim hakkında sadece söylentiler var
Oh Lord, I think about jumping
Tanrım, atlamayı düşünüyorum
Off of very tall somethings
çok uzun bir şeyden
Just to see you come running (Running)
sadece koşarak geldiğini görmek için (koşarak)
And say the one thing I've been wanting
ve istediğim tek şeyi söyle
But no!
ama hayır!
(Flashing lights, oh Lord) Let's fast forward to 300 takeout coffees later
(yanıp sönen ışıklar) daha sonra 300 paket kahveye hızlıca geçelim
(Flashing lights) I was hoping you'd be there
(yanıp sönen ışıklar) orada olacağını umuyordum
And say the one thing I've been wanting, but no (Oh Lord, oh Lord)
ve istediğim tek şeyi söyle, ama hayır (Tanrım, Tanrım)
Yorumlar
Yorum Gönder