Ana içeriğe atla

Olivia Rodrigo - pretty isn’t pretty Türkçe Çeviri 

 

Olivia Rodrigo - pretty isn’t pretty Türkçe Çeviri 


Bought a bunch of makeup

bir sürü makyaj aldım

Tryna cover up my face

yüzümü örtmeye çalış

I started to skip lunch

öğle yemeğini atlamaya başladım

Stopped eatin' cake on birthdays

doğum günlerinde pasta yemeyi bıraktım

I bought a new prescription

yeni bir reçete aldım 

To try and stay calm

sakin kalmaya çalışmak için

'Cause there's always somethin' missin'

çünkü her zaman özlenen bir şey vardır

There's always somethin' in the mirror that I think looks wrong

aynada her zaman yanlış göründüğünü düşündüğüm bir şey vardır


When pretty isn't pretty enough

güzel yeterince güzel olmadığında

What do you do?

ne yaparsınız?

And everybody's keepin' it up

ve herkes buna devam ediyor

So you think it's you

yani sen olduğunu düşünüyorsun

I could change up my body, and change up my face

vücudumu değiştirebilirim ve yüzümü değiştirebilirim

I could try every lipstick in every shade

her ruju her tonda deneyebilirim

But I'd always feel the same

ama hep aynı hissederdim

'Cause pretty isn't pretty enough anyway

çünkü güzel zaten yeterince güzel değil


You can win the battle

savaşı kazanabilirsin

But you'll never win the war

ama savaşı asla kazanamayacaksın

You fix thе things you hated

nefret ettiğin şeyleri düzeltiyorsun

And you'd still feel so insecure

ve hala çok güvensiz hissedeceksin

And I try to ignorе it, but it's everythin' I see

ve görmezden gelmeye çalışıyorum, ama gördüğüm her şey bu

It's on the poster on the wall, it's in the shitty magazines

duvardaki posterde, boktan dergilerde yazıyor

It's in my phone, it's in my head, it's in the boys I bring to bed

telefonumda, kafamda, yatağa getirdiğim çocukların içinde

It's all around, it's all the time, I don't know why I even try

her yerde, her zaman, neden denediğimi bile bilmiyorum


When pretty isn't pretty enough

güzel yeterince güzel olmadığında

What do you do?

ne yaparsınız?

And everybody's keepin' it up

ve herkes buna devam ediyor

So you think it's you

yani sen olduğunu düşünüyorsun

I could change up my body, and change up my face

vücudumu değiştirebilirim ve yüzümü değiştirebilirim

I could try every lipstick in every shade

her ruju her tonda deneyebilirim

But I'd always feel the same

ama hep aynı hissederdim

'Cause pretty isn't pretty enough anyway

çünkü güzel zaten yeterince güzel değil


And I bought all the clothes that they told me to buy

ve bana satın almamı söyledikleri tüm kıyafetleri aldım

I chased some dumb ideal my whole fucking life

hayatım boyunca aptal bir ideali kovaladım

And none of it matters, and none of it ends

ve hiçbiri önemli değil ve hiçbiri bitmiyor

You just feel like shit over and over again

sadece tekrar tekrar bok gibi hissediyorsun


No, it'll never change

hayır, asla değişmeyecek 

Pretty isn't pretty enough

güzel yeterince güzel değil

Everybody's keepin' it up, oh 

herkes devam ediyor

Pretty isn't pretty enough

güzel yeterince güzel değil

Pretty isn't

güzel değil

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri

  Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri  I am not the only traveler tek gezgin ben değilim Who has not repaid his debt borcunu ödememiş olan I've been searching for a trail to follow again tekrar takip etmek için bir iz arıyordum Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim What the hell I'm supposed to do ne halt etmemi bekliyorsun And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim Not to ride along with you seninle gelmemek için I had all and then most of you, some and now none of you sana ve sonra daha fazlana sahiptim, birazına ve şimdi hiçbir şeyine Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür I don't know what I'm supposed to do, haunted by the ghost of you ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, senin hayaletine musallat oldum Oh, take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür When the night was full of terrors gece dehşetlerle ...