Ana içeriğe atla

BLACKPINK THE GAME - THE GIRLS Türkçe Çeviri

 

BLACKPINK THE GAME - THE GIRLS Türkçe Çeviri


If ya with it then I’m with it get it started

Eğer sen hazırsan, o zaman ben de hazırım, işe koyulalım


Got no time for no itty-bitty parties

Küçük partiler için zamanım yok


See the numbers and it’s already charted

Sayıları görüyorsun ve zaten listede


Run it up run it up ah woo

Yükselt onu, yükselt ah woo


See the see the black rims pink headlights

Gör, siyah jantları, pembe farları


Bring the bring the bags in yah they all mine

Çantaları getir, evet, hepsi benim


Diamond plated names bouncin’ on our necklines

Elmas kaplama isimler, boynumuzda zıplıyor


Light it up light it up

Aydınlat onu, aydınlat onu


Vroom vroom better get out of the way

Vroom vroom, yolun dışına çıkmak daha iyi olur


Comin’ through through everybody know the name

Herkese açık olarak geliyoruz, adı herkes biliyor


Hear the boom boom bout to hit you with the bass

Boom boom'u duy, sana bas ile vuracağım


From the front to the back

Önden arkaya


Ima put it in your face

Sana yüzüne koyacağım


Live fast, we do it like that

Hızlı yaşa, işte böyle yapıyoruz


And we don’t lie, we born to be mad

Ve yalan söylemeyiz, deli gibi doğmuşuz


Better come right or never come back

Doğru gel ya da asla geri gelme


Don’t mess with the girls

Kızlarla uğraşma


With the girls, with the girls

Kızlarla, kızlarla


Stop sign we’re burning it down

Dur işareti, yakıp kül ediyoruz


Better watch out, we coming in loud

Dikkatli ol, yüksek sesle geliyoruz


BANG BANG

BANG BANG


Jus’ playin' around

Sadece eğleniyoruz


Don’t mess with the girls

Kızlarla uğraşma


With the girls, with the girls

Kızlarla, kızlarla


Don’t mess with the girls

Kızlarla uğraşma


With the girls, with the girls

Kızlarla, kızlarla


mess wit us you messed up...

Bize karışırsan, berbat ettin...


you so messy, dress up

Sen çok dağınıksın, giyinip süslen


catch up, pedal to medal let it rev up

Yetiş, gaz pedalına bas, devir saati


you never, we now and next up

Asla, biz şimdi ve sıradakiyiz


BP on repeat, we heat like tiki, waikiki

BP'yi tekrar tekrar çal, tiki gibi ısıtıyoruz, waikiki gibi


really believe you can beat me?

Gerçekten bana karşı gelebileceğine inanıyor musun?


believe me we be like ㅋㅋ

Bize inan, biz ㅋㅋ gibiyiz


take it easy... take a breath...

Sakin ol... bir nefes al...


you mess around... we make a mess

Oynarsan... bir karışıklık çıkarırız


say less yes that ain't just a flex

Daha azını söyle, evet, o sadece bir gösteriş değil


paved the way and busted left

Yolu açtık ve sola döndük


if we left there’s nothing left

Eğer gidersek, geriye hiçbir şey kalmaz


but the rest, what a mess...

Ama geriye kalan, ne kadar karışık...


Live fast, we do it like that

Hızlı yaşa, işte böyle yapıyoruz


And we don’t lie, we born to be mad

Ve yalan söylemeyiz, deli gibi doğmuşuz


Better come right or never come back

Doğru gel ya da asla geri gelme


Don’t mess with the girls

Kızlarla uğraşma


With the girls, with the girls

Kızlarla, kızlarla


Stop sign we’re burning it down

Dur işareti, yakıp kül ediyoruz


Better watch out, we comin in loud

Dikkatli ol, yüksek sesle geliyoruz


BANG BANG

BANG BANG


Jus’ playin' around

Sadece eğleniyoruz


Don’t mess with the girls

Kızlarla uğraşma


With the girls, with the girls

Kızlarla, kızlarla


Don’t mess with the girls

Kızlarla uğraşma


With the girls, with the girls

Kızlarla, kızlarla

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...