David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri
**Kıta 1:**
- **Sözler:**
Telling myself I won't go there
Oh, but I know that I won't care
Tryna wash away all the blood I've spilt
This lust is a burden that we both share
Two sinners can't atone from a lone prayer
Souls tied, intertwined by pride and guilt
- **Analiz:**
Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor.
- **Çeviri:**
Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum
Ama umursamayacağımı biliyorum
Döktüğüm tüm kanı yıkamaya çalışıyorum
Bu arzu ikimizin de paylaştığı bir yük
İki günahkar, tek bir dua ile kendini affedemez
Ruhlar, gurur ve suçlulukla iç içe geçmiş
**Nakarat:**
- **Sözler:**
Oh, I love it and I hate it at the same time
You and I drink the poison from the same vine
Oh, I love it and I hate it at the same time
Hidin' all of our sins from the daylight
From the daylight, runnin' from the daylight
From the daylight, runnin' from the daylight
Oh, I love it and I hate it at the same time
- **Analiz:**
Nakaratta, anlatıcı aşk ve nefret arasındaki çelişkiyi vurguluyor. Zehirli bir bağımlılık gibi görünen bu ilişki, anlatıcı ve partnerinin aynı bağdan zehir içmesi metaforuyla anlatılıyor. Günahlarını gün ışığından saklamak, hatalarından ve suçlarından kaçma çabasını simgeliyor.
- **Çeviri:**
Aynı anda hem seviyorum hem nefret ediyorum
Sen ve ben aynı asmadan zehir içiyoruz
Aynı anda hem seviyorum hem nefret ediyorum
Günahlarımızı gün ışığından saklıyoruz
Gün ışığından, gün ışığından kaçıyoruz
Gün ışığından, gün ışığından kaçıyoruz
Aynı anda hem seviyorum hem nefret ediyorum
**Kıta 2:**
- **Sözler:**
Tellin' myself it's the last time
Can you spare any mercy that you might find
If I'm down on my knees again?
Deep down, way down, Lord, I try
Try to follow your light, but it's nighttime
Please don't leave me in the end
- **Analiz:**
Bu kıtada, anlatıcı son kez bu yolda olduğunu kendine söylüyor ve merhamet dileniyor. Diz çöktüğünde Tanrı'dan yardım istiyor. Gece vakti, Tanrı'nın ışığını takip etmeye çalışmak, doğru yolu bulma çabasını simgeliyor. Anlatıcı, sonunda yalnız bırakılmamak için yalvarıyor.
- **Çeviri:**
Kendime bunun son kez olduğunu söylüyorum
Bulabileceğin herhangi bir merhameti esirger misin?
Yine dizlerimin üstüne çökersem?
Derinlerde, çok derinlerde, Tanrım, deniyorum
Senin ışığını takip etmeye çalışıyorum, ama gece vakti
Lütfen sonunda beni yalnız bırakma
**Nakarat Tekrarı:**
- **Sözler:**
Oh, I love it and I hate it at the same time
You and I drink the poison from the same vine
Oh, I love it and I hate it at the same time
Hidin' all of our sins from the daylight
From the daylight, runnin' from the daylight
From the daylight, runnin' from the daylight
Oh, I love it and I hate it at the same time
- **Çeviri:**
Aynı anda hem seviyorum hem nefret ediyorum
Sen ve ben aynı asmadan zehir içiyoruz
Aynı anda hem seviyorum hem nefret ediyorum
Günahlarımızı gün ışığından saklıyoruz
Gün ışığından, gün ışığından kaçıyoruz
Gün ışığından, gün ışığından kaçıyoruz
Aynı anda hem seviyorum hem nefret ediyorum
Şarkının tümü, bir ilişkideki karmaşıklıkları ve duygusal çatışmaları derinlemesine ele alıyor. Sevgi ve nefret arasındaki denge, günah ve merhamet arayışı gibi temalar ön planda.
Fav song
YanıtlaSilSeviyor muyum nefret mi ediyorum bilmiyorum kafam çok karışık... Hem onu istiyor gibiyim hemde istemiyor gibi
YanıtlaSilAyrı dünyaların insanlarının asik olmasi
YanıtlaSil